İLKAY ADALIOĞLU
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Kanal 33 TV – Sun TV ortak yayınında Gündemin Nabzı Programı’nda Fatih Alkar’ın sorularını yanıtladı.
Geçtiğimiz haftaya damga vuran liman ihracatı yasağı ve bu yasağa karşı yaptıkları lobi faaliyetinin ayrıntılarını anlatan Çakır, “Sabah uyandık saat 8.30’da Pazartesi itibariyle limon ihracatına yasak geliyor ne yapabiliriz diye telefonlar aldık. Aynı gün acil bir organizasyon yaptık. Milletvekillerimizle görüşerek saat 14.00’te bir toplantı organize ettik. Limonla ilgili paydaşlar kimler? Üretici birlikleri, milletvekilleri, hızlı şekilde Ali Kıratlı’yı davet edebildik. Odalar, Borsalar, Ziraat Odaları, limonla ilgili Silifke, Erdemli, Adana dahil herkesi Odamızda topladık. Toplantıda ortak bir sonuç raporu hazırladık. Bu raporu basınla paylaştık ve ardından bu raporu Ankara’ya gönderdik. Ticaret Bakanımız yurtdışındaydı. Milletvekillerimiz aracılığıyla Ankara’da bir toplantı organize ettik. Ardından tüm Mersin ve Adana vekillerimizle ilgili sektör paydaşlarıyla hep birlikte kalabalık bir grupla Ankara’ya gittik. Limonun yasaklanmasının çok yanlış olacağını anlattık. Onların da korkusu limonumuz az olması ve geçen yıl yaşadığımız sendromu yaşamak istememeleri. 100 liralara çıkmasın istediklerini söylediler. Biz limon üreticileriyle konuşup fiyatı yükseltmeyeceğiz. Depoda saklamadan düzenli piyasaya sunmalarını sağlayacağız dedik. Bu yasak hem ülkeye hem üreticiye zarar verecek dedik. Daha önceki yasakla döviz kazanmak yerine elimizdeki limonu çöpe dökmek zorunda kaldık dedik. Limon fiyatının yükselmeyeceği taahhüdünü verip üreticilerle konuşup çözeceğimizi anlattık ve Bakan da değerli heyeti de duruma sıcak baktı. Burada önemli olan konu Adana, Mersin hadi dediğimizde hemen toplanabiliyoruz. Hep bahsettiğimiz; bir olalım, beraber olalım söylemi hayat buluyor. Birbirimize küs olsak bunlar olmaz. Hadi deyince milletvekillerinden üreticilere hepimiz bir araya gelebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİCİ DE KAZANSIN AMA ÇOK YÜKSEK FİYATLARLA DEĞİL”
Tarım ürünleri grubunda, üretici ürünü elinde bekletmesi durumunda fiyatların yükseldiğine dikkat çeken Çakır, “Üreticiyi, ihracatçıyı düşünmek lazım ama tüketiciyi de düşünmek lazım. Onların da ürünü 100 liradan almaması lazım. Bekletip çürütmek yerine limonu taze taze piyasaya sürmek lazım. Arz düzenli olursa limonda bir sıkıntı olmayacak. Üreticiye de ihracatçıya da tüketiciye de iş düşüyor. Üretici zor şartlar yaşadı. Limonu 4-5-6 liralardan satamayınca depoya koymak zorunda kaldı. Elbette para kazansınlar ama çok yüksek fiyatlarla değil” dedi.
“BİZ DIŞ TİCARET KENTİYİZ”
Mersin ekonomisinin başka bir şehrin ekonomisiyle karşılaştırılamayacak kadar özgün olduğuna işaret eden Çakır, “Mersin bir sanayi, turizm, tarım, lojistik kenti. Şu anda lojistikte Türkiye’de en önemli sıralardayız. Tarımda iyiyiz bakir bir turizmimiz var. Antalya gibi olmadık diyoruz ama modern bir turizmi devam ettirecek durumdayız. Katma değeri yüksek bir sanayiye doğru gidiyoruz. Mersin ekonomisinin çok çeşitli olması büyük avantaj. Spor turizmi de var. Antep’i bir turizm, tarım kenti olarak göremiyorsunuz, lojistik olarak göremiyorsunuz. Bizde her şeyi konuşabiliyoruz. Antalya’da sadece turizm var. Oralarda yumurtalar tek sepette duruyor. Bir kriz olursa sıkıntı oluyor biz daha katma değerli bir alandayız. Mersin ihracatı 10 milyar doları aştı ve Türkiye’de ilk 7 ili arasında. Biz dış ticaret kentiyiz. Limanımızla, havalimanımızla TIR filomuzla, üretimimizle sanayimizle, tarım ve turizmimizle uçakları da TIR’ları da dolduracağız. Büyük avantajımız var. Dış ticareti iyi yönde kullanmalıyız. Mersin büyüyen bir dış ticaret şehri ve bizim her alanda genişlememiz, bunun altyapısını oluşturmalıyız. Yabancı dil bilen insanlarımız olmalı. Yurtdışını bilen insanlarımız olmalı. Neden yurtdışına gidiyorsun ticaret odası diyorlar. Keşke daha çok gitsek hiç gitmeyenleri yurtdışına götürmemiz lazım” dedi. (GÜNEY)