Önce iş, sonra alkış! | Güney Gazetesi Mersin

Önce iş, sonra alkış!

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, “Bundan sonra tüm siyasiler bilsin ki alkış yok. Kim ne iş bitirir Mersin’le, Türkiye’yle ilgili ne iş yaparsa alkışı yaparız ama iş bitirmeden alkışlamak yok. Önümüzü bağlamak yok. Bugüne kadar hep siyasiler bizi yönlendirmeye çalıştı. Biz mi siyasileri memnun edeceğiz yoksa onlar mı bizi memnun edecek” dedi.

Önce iş, sonra alkış!


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Radyo Ülkü’de Serkan Tultak ile Ufuk Cavlı’nın sunduğu Yerel Gündem Programı’nın canlı yayın konuğu oldu.

Seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, “Bizim sürekli söylediğimiz bizi yöneteceklerin liyakatli, eğitimli, deneyimli insanlar olması. Onun bunun torpili, iltiması ile bir yerlere gelmiş insanlar olmaması gerekiyor. Toplumu iyi bilen kesimlere de fikir danışılması gerekiyor demiştik. Ama ne yazık ki yine her zaman olduğu gibi şehirde büyük bir hoşnutsuzluk var. Hem adayların belirlenmesi yöntemleri hem de listelerden, ki bunu sadece ben söylemiyorum. Kiminle konuşsanız memnun değil, o nedenle bir karamsarlık var. Hakikaten Türkiye ne çektiyse liyakatsizlikten çekti. Hepsi liyakatsiz demiyorum ama adayların belirlenmesiyle ilgili bir hoşnutsuzluk var. Umuyorum seçildikten sonra da bu adaylar bizlerle diyalog kurar ve biz de onları yönlendiririz diye düşünüyorum” dedi.

 

“ANLATMAYA GEREK YOK. SORUNLAR BİRİKMİŞ”

 

Mersinlilerin milletvekili adaylarına soru sormasının abes olduğunu ifade eden Kızıltan, “Milletvekili adaylarına bizim soru sormamız abes aslında. Mersin’in sorunları ayyuka çıkmış, çıkıp bunları nasıl çözeceğini, Türkiye genelindeki siyasette nasıl davranacağını, davranılacağını anlatması gerekiyor.  Bir de şu sıkıntı var. Kimse kısa süre oldu demesin hiçbir partinin ben Mersin olarak araştırdım ne il ne ilçe örgütlerinin web sayfasında hiçbir milletvekilinin özgeçmişi, tanıtımı yok. Vatandaşın çoğu karşılaşıp tanışamıyor. Nereden tanıyacağız? Mersin’de 2 milyon kişi yaşıyor ve hepsini dolaşmaya imkan yok. Web sitesine koyacaklar. Tanıtım eksik” ifadelerini kullandı.

 

“BUNDAN SONRA SİYASİLERE ALKIŞ YOK”

 

Mersin’in bugüne kadar Ankara’ya çok güçlü bakanlar gönderdiğini ancak şehrin hala bir lobisinin olmadığını ifade eden Kızıltan, “Bundan sonra tüm siyasiler bilsin ki alkış yok. Kim ne iş bitirir Mersin’le, Türkiye’yle ilgili ne iş yaparsa alkışı yaparız ama iş bitirmeden alkışlamak yok. Önümüzü bağlamak yok. Bir kez makamdan dolayı burnunu yükseltenle bizim de işimiz olmaz. Sadece bana değil tabi topluma öyle davranan milletvekilinin bizim yanımızda yeri olamaz.  Bu muhalefet olarak görmemeli daha çok çalıştıracağız. Bugüne kadar hep siyasiler bizi yönlendirmeye çalıştı. Biz mi siyasileri memnun edeceğiz yoksa onlar mı bizi memnun edecek” dedi.

 

“MAAŞ ARTIŞI VAATLERİ ÇÖZÜM DEĞİL”

 

Siyasetçilerin oy almak için sürekli çalışanların maaşlarını artırmayı vaat etmesini eleştiren Kızıltan, “Bunun lafı bile enflasyonu artırıyor. Elbette çalışan zam alsın ama zammı aldığında bir günde parası erimesin. Daha yeni 8 bin 500 TL yapıldı asgari ücret şimdi 15 bine çıkarılıyor ama bir türlü sonuç alınamıyor, enflasyon senden hızlı gidiyor. Demek ki mikro önlemler sonuç değiştirmiyor.  Tamam, gerçekçi olarak acı reçete yapın ve 5 sene sonra herkesin maaşı yetecek, parası artıp tasarruf yapabileceği politikalar oluşturalım. 5 yıl beklenecek dense inanın herkes 5 yıl bekler.  Krediyle büyüme var. Herkes krediyle büyüyor” dedi.

 

“MERSİN DEPREM GÖÇÜNÜ İYİ YÖNETTİ”

 

Mersin’in deprem sonrasında gelen göçü iyi yönettiğini ifade eden Kızıltan, “Gerçekten Mersin iyi yönetti çünkü güçlü bir yapısı var Mersin’in. Bir de o bölgede yaşayan insanların büyük bölümünün burada akrabası var. O dayanışma olmasa biraz zor atlatırdık. Sayısını bilmediğimiz kadar insan halen burada akrabaları yanında barınıyor. İyi ki bölgede Mersin gibi güçlü bir kent varmış. O zamanlar çıkıp hep söyledik Mersin özel bir statüye kavuşsun vergisel, mali destekler Mersin’e de sağlansın. Ama bunu hükümete duyuramadık ama ulusal basın, medya bunu duydu. Ben en az 8 tane ulusal ekonomi kanalında programa çıktım. Bunun için aradılar.  Lobi diyorlar daha ne yapalım? Demek ki milletvekillerimiz çalışmıyor, sınıfta kaldı.  Parti gözetiyorlar. Diyorum TBMM’de yan yana oturuyorsunuz. Orası meclis diyorlar. Burası da Mersin Meclisi” dedi.

 

“TOBB YÖNETİMİNE GİRERSEK MERSİN’İN 14. VEKİLİ OLURUZ”

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odasının mutlaka TOBB yönetimine girmesi gerektiğini ifade eden Kızıltan, “Önceki dönem siyaset bizi engelledi ama bu kez Mersin’in mutlaka olması lazım. 13 milletvekilimiz var ya oraya gidersek 14 milletvekili olmuş olacağız. O derece etkili olacak. Bunun için de ben de gerekli girişimleri yapıyorum ama Mersin’i yönetenler de bizim önümüzü kesmek için değil kentin önünü açmak için çalışmalı. Benim kimsenin yerinde gözüm yok. Ben çalışıp çabalıyorsam birilerinin önünü kesip bir yere gelmek için çalışmıyorum. Bu kenti daha iyi yerlere getirmek için uğraşıyoruz. Mersin’in 14. Milletvekili olabilmemiz için TOBB yönetimine girmeliyiz.”

 

 

“Boş kalan imam hatip okulları mesleki okul yapılabilir”

 

Mesleki ve teknik eğitim veren okulların sayısının ve niteliğinin artırılması gerektiğini söyleyen MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan sözlerini şöyle sürdürdü:

“TOBB’un protokolü var 151 tane teknik okul yapacak. Ben öyle toplantılarda çıkıp konuşuyorum aslında konuşmak istemiyorum ama söylemek de lazım. Mersin’de 51 İmam Hatip var ve yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor. El kaldırıp bakana söyledim. TOBB 250-300 okul yaptırsın ama ben size kolay bir yol söyleyeyim. Yüzde 20-30 kapasiteyle çalışan okullar var. Siz kayıt zoruyla çocukları buraya gitmeye zorluyorsunuz , veliler göndermek istemiyor. Gelin ihtiyaç için Mersin’de sadece 10 tanesini bırakıp 41’ini teknik okul yaptırın ve inşaat maliyetinden kurtulup o maliyeti de laboratuvar donanım için harcayın.  Bazı insanların ihtirasları, hırsları, geçmişe yönelik tutkuları, fantezi bunlar. Bizim ayağımıza engel koymaktır bunlar. Bunları cesaretle konuşmalı. Bunu dinleyen İmam Hatip’e karşı diyecek. Değilim ihtiyaç kadar olmalı. Örneğin avukat. O kadar çok yetişiyor ki olmamalı. Planlanmalı. Örneğin Mersin Üniversitesi’nde açılamaz diyecek. Birçok bölümün o kadar çok mezunu var ki iş de bulamıyorlar. Planlama bu nedenle önemli. Eğitimin de Türkiye’nin de planlanması lazım. Son 20 yıldır planlama yok. Kim güçlü ve etkiliyse o dediğini yaptırıyor. Az mühendis yetiştir ama nitelikli olsun.” (Haber Merkezi)