Deprem gününde kaldılar | Güney Gazetesi Mersin

Deprem gününde kaldılar

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Mersin’e gelmek zorunda kalan depremzede vatandaşlar, o günü unutamıyor. Kimi, devletin sağladığı tesislerde kimisi ise tanıdıklarının yanında bu süreci atlatmaya çalışırken, halen yaşadıklarını anlatırken gözleri doluyor. Depremzede Hayat Koşar, hala depremi yaşadıklarını belirterek, "Psikolojik olarak hepimiz çok kötüyüz. Her gün o deprem saati geldiği zaman direk uyanıyorum" dedi.

Deprem gününde kaldılar


Depremin üzerinden 2 ay geçti fakat depremzedeler hala yaşadıkları kabus dolu o günü unutamıyor. Hatay'ın Antakya ilçesinden Mersin'in merkez Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı Mahallesinde buluna kız kardeşlerinin yanına gelen Hayat Koşar ile Neval Dalgıç da o depremzedelerden sadece ikisi.

 

“DEPREM SAATİ GELDİĞİNDE HEMEN UYANIYORUM”

 

Yaşadıklarını anlatırken gözleri dolan Hayat Koşar, deprem sırasında Antakya’nın Kuzeytepe bölgesinde yaşadıklarını söyledi. Depremi bir an olsun unutamadıklarını vurgulayan Koşar, “Her gün o deprem saati geldiği zaman direk uyanıyorum. Psikolojik olarak hepimiz çok kötüyüz. 2 üniversiteli öğrencim var. Onların da psikolojisi kötü. Depremden 3-4 gün sonra hasta olunca Mersin’e hastane için geldik. Ondan sonrada zaten dönemedik. Biz tabiki geri dönmek istiyoruz. Orası bizim çok sevdiğimiz memleketimiz. Orası 4-5 mezhebin yaşadığı bir yer. Oraya döneceğiz ama enkazlar kalkıp, başımızı sokabileceğimiz bir ev olması gerekiyor. Hatay’ın yine eskisi gibi güzel olmasını diliyorum. Buraya geldik ama aklımız Hatay’da. Sevdiklerimiz orada. Memleketimize dönmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

“YAŞADIKLARIMIZI ARTIK ANLATAMIYORUM”

 

Neval Dalgıç da Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Kuzeytepe bölgesinde yaşadıklarını ifade etti. Depremde evlerinin büyük hasar gördüğünü söyleyen Dalgıç, “Zor canımızı kurtardık. Kapıyı kırarak dışarı çıktık. Yaşadıklarımızı artık anlatamıyorum. Deprem anında evin içinde duramadık, kapıya tutundum. Deprem durunca kaçmak için kapıya yöneldik ama orası çökmüştü. Düşen taşlarla kapıyı kırıp, çıkabildik. Kapı açılmayınca ben eşime ‘eyvah mezarımız burada olacak. Odadan çıktık ama kapıdan çıkamayacağız.’ Kilidi kırarak çıkabildik” ifadelerini kullandı. (İHA)