ELVAN KONUK
Deprem felaketinin ardından binaların güvenilirliği sorgulanmaya başlandı. Mersin’de çok sayıda hasar tespit ihbarı oluşturulduğunu dile getiren İMO Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak, bir an önce Deprem Stratejisi Eylem Planı’nın uygulanmaya konulması gerektiğini söyledi.
Deprem olmadan önce Afet Komisyonu’nun aktif durumda olduğunu dile getiren Barbaros Ak, “Olası bir deprem esnasında ne yapacağımızı belirlemiştik. Buna yönelik olarak hasar tespit eğitimlerini üyelerimize aldırmıştık. Afet komisyonumuzu hazırlamıştık. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan gelecek görevlendirme doğrultusunda ekibimiz sahaya çıkmaya hazırdı. Çevre ve Şehircilik’ten görevlendirme bekledik. Ekiplerimizi bildirdik. Mersin şube olarak Osmaniye iline tanımlı olduğumuz için ekiplerimizi direkt oraya gönderdik. İlk üç gün Mersin’de hasar tespit çalışması olmadı, akabinde Mersin içerisinde de görev almaya başladık” dedi.
Adana ve Mersin bölgesinden 600 inşaat mühendisinin eğitimlere katıldığını belirten Barbaros Ak, üyelerin kendi imkanları ile Osmaniye’ye gidip orada hasar tespit çalışmalarını tamamladıklarını söyledi.
“MERSİN’DE DAVRANIŞLARIMIZI DEĞİŞTİRMEK İÇİN FIRSATIMIZ VAR”
Deprem yönetmeliğinin yapı teknolojileri ve verilere göre dönem dönem güncellendiğini belirten Barbaros Ak, deprem yönetmeliğinin kaliteli olduğunu ancak sürecin işleyişinin önemli olduğunu ifade etti. Mersin’de yıkım olmadığı için deprem öncesi davranışlarımızı değiştirmek için bir fırsatımız olduğunu dile getiren Gülçin Barbaros Ak, hasar tespit ihbarı için neler yapılması gerektiğinden söz etti. Barbaros Ak, “Vatandaşlarımız eğer binada çatlak ya da herhangi bir kusur görüyorsa 112’yi arıyor, hasar tespiti için kayıt oluşturuyor. O kayıt Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde bir başvuru numarası ile açılıyor. O başvuru numarasına göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nden bir ekip ya da diğer kurumlardan veya inşaat mühendisleri odasından bir ekip gidiyor. Başvuru sırasına göre yapıda hasar var mı yok mu ona bakmaya gidiyoruz. Şu an yapılan işlem binanın en son Pazarcık depreminden bir hasar görüp görmediğine yönelik yapılan tespit. Yani bu binanın aslında bir sonraki depreme dayanıp dayanmayacağını, ya da bu binanın güvenli olup olmadığını, beton kalitesinin, donatılarının projesine uygun olup olmadığını denetleyen bir tarama değildir” diye konuştu.
“112’YE YAPILAN BAŞVURULARIN YETERSİZ OLACAĞINA İNANIYORUZ”
Mersin’de her bölgeden günde çok sayıda ihbar alındığını vurgulayan Barbaros Ak, hasar tespit başvurularının yetersiz olacağına inandıklarını söyledi. Gülçin Barbaros Ak, “Mersin bazında bir konut yapı stoğunun çıkarılarak, yapılarımızın envanterinin belirlenerek bunların hangi bölgelerde genel olarak aciliyetinin olduğunun belirlenmesi, hangi bölgelerde direkt kentsel dönüşüm bölgelerinin oluşturulacağı ve o bölgelere öncelik verileceğinin belirlenmesi, hatta belki de bölge bazından daha da özele inip bina bazına indirgenmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİNALAR DEPREMDE HASAR ALABİLİR, AMA YIKILMAMASI ÖNEMLİDİR”
Artık depremi değil depremden önce ne yapılacağının konuşulması gerektiği üzerinde duran Gülçin Barbaros Ak, büyük depremler sonrası binaların hasar alabileceğini ancak, İMO olarak binaları yıkılmayacak şekilde tasarladıklarından söz etti. Oda olarak deprem stratejisi eylem planı için çalışmaları olduğunu ifade eden Barbaros Ak, “Hasar tespitinin yanısıra binanın mevcut durumunun da bundan sonraki depremde nasıl olabileceğine dair öngörülerimizi oluşturabilecek kapasitedeyiz. Yeter ki kamu kurumları, ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyeleri ile işbirliği halinde olalım” ifadelerini kullandı.

“Mersin’in bir deprem master planı yok”
İMO olarak yapı envanter çalışması ve depreme dayanıklılığına yönelik raporlama çalışmasının protokolünü bulundurduklarını belirten İMO Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak, “Gerek belediyelere gerek kamu kurumlarına yıllardır söylüyoruz. Bizim bu kentte konut yapı stoğumuz belirsiz. Envanterimiz yok. Bunun belirlenmesi gerekiyor. İmar barışı ile belirlenmeye çalışan belirsiz yapıların tamamlanmaya çalışması uygun değil. Mersin özelinde İmar Barışı ile de birçok yapı kayda alındı ama hala yetersiz. Resmi olarak bizim kaç binamız yönetmeliğe uygun, kaç tanesi değil, kaç tanesi imar barışlı kaç tanesi değil. Bir hanede kaç kişi yaşıyor, kaç konut var, kaç işyeri var, bunların hiçbiri belirli değil” dedi.
“NOTUMUZ KIRIK, SINIFTA KALIYORUZ”
1999 depreminden sonra Bakanlar Kurulu kararı ile alınmış bir ulusal Deprem Stratejisi Eylem planı olduğunu vurgulayan Gülçin Barbaros Ak, buna göre her ilin deprem master planlarını hazırlamak zorunda olduğuna dikkat çekti.
Mersin’in de bir deprem master planı olmadığını vurgulayan Gülçin Barbaros Ak, “1999 yılında biz büyük bir yıkım yaşamışız, bizim için milat kabul ediyoruz. Bir şey yaşandı biz hala ders almaya çalışıyoruz. Biz sürekli ders alıyoruz, depremden dersten notumuz kırık, sınıfta da kalıyoruz. Bir türlü bu okuldan mezun olamıyoruz. Çünkü ödevlerimizi yapmıyoruz. Bizim ödevimiz belli, 2011 yılında Deprem Stratejisi Eylem Planı’nda belirtilen yönergeleri kaç yıldır bitirmiş olmamız gerekiyordu. Bu her il için geçerli. Hele Mersin için bu kadar yüksek yapıların olduğu, eski yapıların olduğu, zemin yapı etkileşiminin önemli olduğu, bir yandan liman kentiyiz, bir yandan turizm kenti olmaya çalışıyoruz, bir yandan tarım kentiyiz. Her şeyin bir arada olduğu bu kadar özel bir kentte böyle bir eylemin bugüne kadar yapılmamış olması da maalesef üzücü. Bundan sonra umarım çağrılarımıza kulak verilir, gerekli çalışmaların odamızla beraber yürütülmesine başlanır” şeklinde konuştu.
