Yılın neredeyse tamamında kirli hava soluyoruz | Güney Gazetesi Mersin

Yılın neredeyse tamamında kirli hava soluyoruz

Mersin’in hava kirliliği haritası açıklandı. Kentte bulunan 7 adet hava ölçüm istasyonunun 2022 yılı verilerine göre yılın neredeyse her günü kirli hava soluyoruz. En fazla hava kirliliği ise Akdeniz’de.

Yılın neredeyse tamamında kirli hava soluyoruz


 

ELVAN KONUK


Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şubesi Mersin’in 2022 yılı hava kirliliği haritasını paylaştı. ÇMO Mersin Şube Başkanı Sinan Can, 7 istasyonda yıl boyunca ölçülerek elde edilen verileri açıkladı. Sinan Can, “Akdeniz ölçüm istasyonunda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sınır değerine göre 358 gün ulusal sınır değerlerine göre ise 301 gün kirli gün ölçümü yaşandığı görülmüştür. Huzurkent istasyonunda ise yılın 345 günü ölçülen değerlerin 180 günü kirli hava ölçümleri gerçekleşmiştir. İstiklal istasyonunda 229 gün, Yenişehir 202 gün, Tarsus istasyonlarında 244 gün, Toroslar istasyonunda 109 gün, Taşucu istasyonunda 48 gün kirli hava yaşandığı görülmüştür. Ölçüm gerçekleştirilen tüm istasyonlarda bir yılda 35 defadan daha fazla kirli gün sayısı gerçekleştiği görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü sınır değerine göre ise Huzurkent İstasyonunda 345 gün, İstiklal 361 gün, Tarsus 354, Taşucu 303, Toroslar 347, Yenişehir İstasyonu ise 360 gün kir hava gün oluştuğu görülmektedir” dedi.

 

“KENT MERKEZLERİNDE KİRLİLİK DAHA YOĞUN”

 

Hava kirliliğinin Mersin’de belirgin olarak hissedildiğini dile getiren Can, “Dünya Sağlık Örgütünce belirlenen sınır değerlere göre 2022 yılı içerisinde Akdeniz İstasyonunda 268 gün, Huzurkent istasyonunda 350 gün, İstiklal Ölçüm İstasyonunda 358, Tarsus ölçüm istasyonunda ise 312 gün kirli gün sayısı olduğu ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı. Hava kirliliğinin insanları olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Can, “Hava kalitesi ölçüm istasyonlarından PM2.5, PM10 kirleticisi için elde edilen verilere göre kentimizde hava kirliliği gün sayılası tespit edilmeye çalışılmıştır. Veriler Ulusal sınır değerleri ve DSÖ’nün belirlediği verilere göre yorumlanmıştır. Mersin’de, 7 adet ölçüm istasyonu yer almaktadır. Ulusal ve uluslararası sınır değerleri baz alınarak gerçekleştirilen değerlendirmeye göre elde edilen ölçümler değerlendirildiğinde istasyonlarda ölçüm yapılan gün sayısı ile orantılı olarak kirli gün sayısı oranının yüksek olduğu görülmektedir. Hava kirliliği kaynağı bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Nüfus yoğunluğu fazla olan kent merkezlerinde ulaşımdan ve ısınma kaynaklı hava kirliliği de etkisini olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.

 

“HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ÖNLEM ALINMALI”

 

Hava kirliliği sorunu ve çözüme yönelik yasal ve örgütsel yapılanmalar oluşturulması gerektiğinden söz eden Can,  “Enerji için yemek yapımı, ısınma ve ışıklandırma gibi evlerde kullanılan enerjinin temiz enerji olmasının desteklenmesi, yenilenebilir temiz enerji üretiminin daha da arttırılması ve yeni termik santrallere izin verilmemesi, ulaşım için toplu taşımanın kullanımının artırılması gerekmektedir. Evlerde ısınma amaçlı ve sanayi amaçlı kullanılan kömürlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce kontrol edilmesi, kalitesiz kömür kullanımına kesinlikle izin verilmemelidir. Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde kömür kullanımını azaltılması için evlere kömür yardımı yerine doğalgaz altyapı ya da kaynak yardımı yapılması, ısınmada verimlilik sağlanması için binaların yalıtımlarının kontrol edilmesi, bina yalıtımının sağlanması için teşvik sistemleri oluşturulması ve merkezi ısıtma sistemlerine geçilmelidir” diye konuştu.

 

“YÜKSEK BİNALAR HAVA KİRLİLİĞİYLE BAĞLANTILI”

 

ÇMO Mersin Şube Başkanı Sinan Can, Adnan Menderes Bulvarı’nın Mezitli tarafındaki sahil şeridinde bir inşaat şirketi tarafından 32 katlı bina yapılması girişimleri ile ilgili konuştu.

Çok katlı binaların hava kirliliği ile ilgili doğrudan bağlantısı olduğunu vurgulayan Can, “Kıyı şeridinde yüksek binalar hava sirkülasyon koridorlarını kapatmamız anlamına gelmektedir. Geçmişten günümüze sahilde görülen binalardan sanki çok ders çıkarmadık da aynı hataların aynı şekilde yapıldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı’nın 11. Kalkınma Planı’nda yatay mimari gerçekleştirilecektir diye belirlenirken biz hala kentlerde dikey mimariyi öngörüyoruz. O bölgede yüksek katlı binaların doğru olmadığını kent silüetini bozduğunu, diğer bölgelerde kent silüetini bozan yapılarla beraber değerlendirilip bir daha Mersin’de belirlenen kat yüksekliğinin üstünde bir yapılaşmanın gerçekleştirilmemesi gerektiğini söylüyoruz” şeklinde konuştu.