“Karanlık günleri önlüğümüzün beyazıyla aşacağız” | Güney Gazetesi Mersin

“Karanlık günleri önlüğümüzün beyazıyla aşacağız”

TTB’nin ve Türkiye’deki hekimlerin bağımsızlığına müdahale edilmesine Mersin sessiz kalmadı. TTB Merkez Konseyi üyelerinin bugün görülen görevden alma davası sonrası açıklama yapan Mersin Tabip Odası, “İnanıyoruz ki bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız. Topluma ve hekimlere sözümüzdür” dedi.

“Karanlık günleri önlüğümüzün beyazıyla aşacağız”


 

ZELİHA ÖZİPEK

Mersin Tabip Odası, Emek ve Demokrasi Platformunun katılımıyla ortak basın açıklaması yaparak Türk Tabipleri Birliği’ne destek mesajı verdi.  Mersin Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır, “TTB insanlık tarihi kadar köklü böylesi mücadelenin yakın tarihteki somutlaşmış örneklerinden biridir yalnızca. Herhangi bir iktidara yaslanmayı her zaman reddetmiş; eleştirel/bilimsel/etik aklı en büyük dayanağı olmuştur. Mücadelesi uzun solukludur ve onunla baş etmeye çalışanların soluğu yetmemiştir. TTB’nin özelleştirmelerle, şehir hastaneleri adı altında kamu hastanelerinin sermayedarlara satılmasıyla, niteliksiz/tabela üniversitesi eğitimleriyle, basamaklı sağlık sistemini yok eden teknoloji tekellerine teslim edilmeye çalışılan sağlık sistemiyle, emeğimizin sömürülmesiyle, doğanın yok edilmesiyle, en yoğununu yaşadığımız, hayatın her alanına sindirilmeye çalışılan şiddetle mücadelesi bu uzun soluklu mücadelelerden bazılarıdır” dedi.

 

“MESLEK HAKKININ GASPINA KARŞI DURULMALI”

 

Hekimliğin yüzyıllardan beri gelen mesleki bağımsızlık, mesleki özerklik ve meslek hakkının gaspına karşı durulması gerektiğini vurgulayan Nesanır, taleplerini sıraladı. Tüm sağlık çalışanlarının insanca yaşayabileceği gelir ve çalışma koşulları sağlanması gerektiğini dile getiren Nesanır, “Sağlık sisteminde sağlık ile ilgili gerekli her türlü işlem, tüm nüfus için parasız olmalıdır.  Sağlık sisteminin temelini birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir. Mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimi yeniden nitelikli hale getirilmelidir. Bilim ve teknoloji kâr amacıyla değil; mevcut ve gelecekteki toplumsal ihtiyaca göre kullanılıp geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.

 

“TTB’NİN EN BÜYÜK DAYANAĞI TOPLUMDUR, HEKİMLERDİR”

 

TTB’nin linç kampanyalarıyla mücadele ettiği üzerinde duran Nesanır, “Demokratik ülkelerde en geniş yetkilerle donatılan, mesleki bağımsızlıkları güvence altına alınan meslek örgütleri ne yazık ki totaliter rejimlerde yetkileri kısıtlanan, mesleki ve mali özerklikleri daraltılan, halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidarlar tarafından hedef haline getirilen bir anlayışla karşılaşmaktadırlar. TTB’nin en büyük dayanağı toplumdur, hekimlerdir. TTB bu güç ve sorumlulukla üzerinde oluşturulmaya çalışılan algılarla; linç kampanyalarıyla; baskılarla dün olduğu gibi yarın da mücadele edecek birikim ve inanca sahiptir. TTB Merkez Konseyi ve tabip odaları olarak hekimlere ve topluma; sağlıklı, emeğimizin sömürülmediği, demokrasi ve barışın bâki olduğu güzel bir gelecek için mücadele edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz” şeklinde konuştu.