“Yörük kültürü kıyımı yaşanıyor” | Güney Gazetesi Mersin

“Yörük kültürü kıyımı yaşanıyor”

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Mersin’de son yıllarda çok sayıda taşocağı ve madene ruhsat verildiğini belirterek “Bir halkın üretim biçimini ortadan kaldırıyorsanız aslında orada bir kültür kırım politikası uygulanıyordur Çok açıkça ifade ediyorum, Yörük köylerine ve Yörük kültürüne ilişkin bu ülkede çok köklü bir kültür kırım politikası uzunca bir zamandan beri uygulanıyor” dedi.

“Yörük kültürü kıyımı yaşanıyor”


ABİDİN YAĞMUR

 

TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında Kültür Bakanlığının bütçe tasarısı üzerine söz alan HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Yörüklerin sorunlarına dikkat çekti.

Türkmenlere ve Yörüklere ilişkin bir kültür kırım politikası izlendiğini ileri süren Turan, “Seçim bölgem Mersin'de Yörük köylerinde inanılmaz bir taşocağı faaliyeti, karayolu faaliyeti, ormansızlaştırma, merasızlaştırma faaliyeti var. Yani bir halkın üretim biçiminin ortadan kaldırıyorsanız Yörükler bu konuda son derece mustaripler bir halkın üretim biçimini, malını, davarını, yoğurdunu, peynirini üretme biçimini ortadan kaldırıyorsanız ki taş ocakları Toros Dağları'nda bu işe yarıyor ne yazık ki. Aslında orada bir kültür kırım politikası uygulanıyordur. Çok açıkça ifade ediyorum, Yörük köylerine ve Yörük kültürüne ilişkin bu ülkede çok köklü bir kültür kırım politikası uzunca bir zamandan beri uygulanıyor. Bu insanlar davarlarının peşine gidemiyorlar, köylerine açılan taşocakları onların su kaynaklarını kurutuyor, her gün o köylerden geçen yüzlerce kamyon oradaki üretim biçimini kökten tehdit ediyor” dedi.

 

“ALEVİLER, BİZİM CEMEVİNE GÜZELLİK YAPIN DEMEDİ”

 

Alevilerin ibadet yeri olan cemevlerinin Kültür Bakanlığına bağlanmasını da değerlendiren Turan şunları söyledi:

“En somut örnek işte: Alevilerin sizin Bakanlığınıza bağlanması; su parasının, işte elektrik parasının devlet tarafından karşılanması. Bakın, yüzlerce Alevi köyü gezdik -bir Alevi milletvekili olarak söylüyorum, hiçbir köyde Allah'ın bir kulu çıkıp da "Şu bizim cemevine bir güzellik yapın, şurasına bir su ile elektrik bağlatın da bunlar bedava olsun" demedi. Herkesin ortak talebi eşit vatandaşlık, inancına saygı gösterilmesi, cemevlerinin ibadethane olarak görülmesi. Şimdi, milyonlarca insan böyle söylüyorken bu nasıl bir hadsizliktir ki "Ya, hangi eşit olmayan vatandaşlıktan bahsediyorsunuz?" demek! Ne kadar ayıp bir şey ya! Ben böyle düşünsem bile bunu söylemem biliyor musunuz? İnanılmaz bir hadsizlik ve inanılmaz bir cüret! Bu, böyle olmaz yani barış içerisinde beraber yaşamanın ön koşulu, insanların kendi geleceklerinde söz sahibi olma hakkını demokrasinin en olmazsa olmaz, en elementer unsurlarından bir tanesi olarak görmekten geçer.”