ELVAN KONUK
Eşit yurttaşlık istediklerinin altını çizen Mersin Dersimliler Derneği Başkanı Nursen Çığlık, Dersim Katliamı ile ilgili konuştu. Katliamın acısını hala yüreklerinde hissettiklerini söyleyen Çığlık, “Dersim toplumunun kanaat önderleri, 1935'te TBMM'de çıkarılan "Tunceli Kanunu'nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için tutuklanarak, sonucu önceden belirlenmiş sözde yargılamadan sonra Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edildiler. Tertelede kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, kimyasallar ile zehirlenen, sürgün edilen, mezar hakları bile çiğnenen on binlerce insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin en derininde hissediyoruz” dedi.
“EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ”
Dersim Tertelesi olarak tarihe geçen olayın tarihinden söz eden Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Mersin Şube Eşbaşkanı Avukat İbrahim Cinbaş ise “15 Kasım 1937'de Seyit Rıza ve Dersim önderleri yapılan bir sözde yargılama sonucu, Mustafa Kemal'in bölgeye yapacağı gezi öncesi alelacele gece yarısı idam edilmişlerdir. Dersimlinin yaşadığı adı konmamış vahşeti yüreğimizin derinliğinde hissediyoruz” dedi.
Taleplerini sıralayan Cinbaş, şunları söyledi:
“Devletin yeni bir Alevilik tarifi yaptığı ve yasal düzenlemelerle Alevileri kanuna sığdırmaya çalıştığı bir dönemde gerçek bir yüzleşme ve tarih önünde hesaplaşma gerçekleşmeden atılacak bütün adımların günü kurtarmaya dönük politikaların ürünü olduğunu biliyoruz.
Gerçek bir yüzleşme için Dersim arşivleri açılmalıdır.
Başta Pir Seyit Rıza olmak üzere Dersim seyitlerinin ve idam edilenlerin mezar yerleri gösterilmelidir.
Kayıp kız ve erkek çocuklarının akıbeti açıklanmalıdır.
Dersim coğrafyasını katleden baraj projelerine ve maden aramalarına, beton politikasına son verilmelidir. Alevilerin eşit yurttaşlık talepleri bütün derinliğiyle tartışılmalı ve Alevi toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.”