MAYSA DERYAYEVA
Mersin’i Kalkındırma ve Dayanışma Derneği tarafından ‘Ben Kadınım, Umudun Adıyım’ adlı programı düzenlendi. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Mersin’i Kalkındırma ve Dayanışma Derneği (MEHAD) Başkanı ve önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz “Mersinimizde böyle bir anlamlı bir etkinlikte sizlerle bir arada olmanın kıvancını yaşıyoruz. Aynı haklara sahip olduğumuz toplumumuzun her kesimi ne yazık ki sahip olduğu bu hakları kullanmak konusunda aynı fırsat eşikliğine sahip olamıyor. Ya geleneklerden ya kuralsızlıklardan ya çeşitli engellenmelerden dolayı bu eşitsizlikten en fazla mağdur olan kesimlerin başında ise kadınlarımız geliyor. Hepimizin gözleri önünde cereyan eden şiddet, eşitsizlik, adaletsizlik, taciz, tecavüz, cinayetlere en fazla maruz kalan kadınlarımız için buradayız. Özgecan Aslan kızımızın acısı gibi bir daha böylesi büyük acılarla karşılaşılmasın diye üzerimize düşen ne varsa yapmak istiyoruz. Onun için kadınların ayrımcılık ve eşitsizlik karşısında tek başlarına mücadele etmelerini istemiyor, onlara destek olmak ve birlikte mücadele etmek istiyoruz” diye konuştu.
Çeşitli gösterilerin sunulduğu ve şiirlerin okunduğu programda Akşener’e, Kocamaz tarafından, Yörük kültüründe eşinden şiddet gören kadınların giydiği bu yönüyle kadın haklarının korunmasında bir simge olan mor cepken hediye edildi.
MOR CEPKEN VURGUSU
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Rahmetli Bergen’in söylediği ‘Ömrümü kul eyledim sevdaya’. Yahu bu kadınlara hep kul olmak mı düşüyor bir. İki Ünzileyi izledik, 1986’da yazılmış. Ünzilelerin sayısı artarak devam ediyor. Yahu bu adamlara hiç mi görev yoktur. Bergen 1989’da 30 yaşındayken ölmüş. Özgecan’ımız 19 yaşında yeni öldü. Emine Bulut, kaç yıl oldu… Yıl 1989, yıl 2017, 2016, 2020, 2022… Bir ayda 4 kadın katledildi bu ülkede. Acıların kadını olmak istemiyoruz. Bu cepkenler Anadolu, tarihimiz. Çok daha ileriydi. Anadolu’ya ilk adım attığımızda, Türk tarihi kadına değerle doludur. Bu cepken ne biliyor musunuz? Tacize uğrayan, tecavüze uğrayan, eziyet gören kadının zırhıdır zırhı. Bugün bu cepken var mı? Bağırıyorum var mı? Yok. Niye yok, çünkü sesimizi duyan yok” dedi.
“MİLLİ MÜCADELE ATEŞİNİ KADINLAR YAKTI”
Akşener, Milli Mücadele ateşini kadınlar taraftan yakıldığını ve kadınlar tarafından müdafaa-i kadın derneğinin kurulduğunu söyledi.
Akşener, “Tomris Hatun, Banu Çiçek bizim tarihimizin önemli isimleri. Her biri düşmanla savaşmış ülkelerini kurtarmışlar. Adil olmuşlar, adaletli olmuşlar, cesur olmuşlar. Peki Mersin'de, Yozgat'ta, Konya'da, Erzurum'da, İstanbul'da, Kocaeli'nde, İzmir'de; Milli Mücadele'nin ilk ateşini kim yakmıştır? Biz yaktık, biz kadınlar. Henüz erkekler karar vermemişken, biz müdafaa-i kadın derneklerini kurduk. Dünyanın her bir şehrine neler yaptık biliyor musunuz? Onlara vicdanı hatırlatan tamimler, yazılar, telgraflar gönderdik. Batı'nın askerinin olabildiğince hızlı çekilmesini biz sağladık” şeklinde konuştu.
“SARAYDA AĞIRLANDI O ŞEREFSİZ”
Mustafa Kemal Atatürk tarafından kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiğini hatırlan Akşener, “Atatürk'ün pek çok batı ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi… Aslında vermedi. Aslında bize duyduğu saygıyla 'Bu sizin hakkınızdır, alın' dedi. Peki biz ne yaptık? Ben STK'lardan gelirim. Kadın hakları derneklerinin içinden gelirim. Biz maalesef elimize aldığımız o mirası yeteri kadar yayamadık. Ben Meral Akşener; İzmit'in Gündoğdu Köyü'nden çıkmış bir ailenin kızıyım. Atatürk'ün anasının adını taşıyan Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Derneği'nin uzun yıllar başkanlığını yaptım, yöneticiliğini yaptım. Atatürk'ün o mübarek anasının genelevde çalıştığını söyleyen bir şerefsize gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o şerefsiz, sarayda ağırlandı o ahlaksız. Gereğini yapamadım özür dilerim, özür. Onun için Emine Bulut'un acısı devam ediyor. Onun için Özgecan'ın acısı devam ediyor. Onun için Bergenler'in öldürülmesi devam ediyor. Şimdi bu ağır yükler biz kadınlarınsa eğer o zaman o yükleri taşıyan bu bedenler elbette gereken gücü elde etmeliler” dedi.
“Bu ucube sistemi değiştirmek için Cumhurbaşkanı adayı değilim”
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Mersin programında cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik açıklamalarda da bulundu.
Akşener, “Bugün köylerimizde yaşayan kızlarımız 50-55 sene evvel benim şanslarıma sahip değiller. Çünkü eğitimin içine tükürüldü. Bilerek. 'İşçisin sen işçi kal. Köylüsün sen köylü kal' Halbuki eğitim fırsat eşitliğini bizlere vermişti. Şimdi anlaşılıyor ki duruma vaziyet etmek bizim görevimiz. Biz kadınların görevi. Oğullarımızın, kızlarımızın acısına, ağlamasına, uğradıkları haksızlıklara son vermek için bu ucube sistemi değiştireceğiz. Ben Meral Akşener, size söz veriyorum. Tam 1 yıl evvel dedim ki, 'bu ucube sistemi değiştirebilmek için cumhurbaşkanı adayı değilim' Ama vatandaşımızın ferasetine güvenip sandıkta oylarımızla bu ucube sistemi değiştireceğiz. Aynı yerde duruyorum. Bu ucube sistemi değiştirmek için, nereye gitmem gerekiyorsa gidiyorum, kiminle konuşmam gerekiyorsa konuşuyorum. Çünkü önceliğimiz bu ucube sistemi değiştirmektir” dedi.
“SEÇİMİ KAZANMAK ZORUNDAYIZ”
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlık seçimini kazanmak zorunda olduklarını ifade eden Akşener, “Bu seçimi kazanmak zorundayız. Bu seçimi kaybedemeyiz. Benim çocuklarımın, yani sizin çocuklarınızın bu ülkede kalması için, bu ülkeye umutlarını bağlamaları için, hayallerini bu ülkede kurmaları için, haksızlıkların giderilmesi için, torunlarımızın başka ülkelerin garsonları olmamaları için, başka ülkelerin sığınmacıları olmamaları için bu ucube sistemi birlikte sandıkta değiştireceğiz inşallah. Bu parlamenter sistemi konuştuğumuz son seçimdir. Bu seçim kazanılmak zorundadır. Bu seçimi kazanacağız elbette” ifadelerini kullandı.