MAHMUT SÖNMEZ
Ortak raporda, Türkiye’de yılda ortalama 2 bin yangın çıktığı belirtilerek bu yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90'nından insan etkisi olduğu ifade edildi.
Raporda, “Şu halde, iklim değişikliğinin etkisi ile artan orman yangınları ekosistemin doğal bir parçası değildir ve bunları insan etkisi olarak değerlendirmek gerekir. Yüzde 10-11 kadarı ise yıldırımlar veya ağaçların birbirine sürtmesi gibi doğal sebeplerden çıkmaktadır. Hem Mersin ve hem Türkiye’deki orman yangınlarına bir bütün olarak bakmamız gerekiyor. Yaşadığımız yangınlar; doğaya kulak asmayıp, küresel ve yerel düzeyde verdiğimiz zararların neden olduğu iklim krizinin ve diğer doğa tahribatlarının kötü sonuçlarındandır. Doğa olaylarının insan eliyle afetlere dönüştürülmesinin önüne geçilmeli, ekoloji bilinci kurumlarda, okullarda yaygınlaştırılmalıdır” denildi.
Yangının Akkuyu Nükleer Santrali’ne 2,5-3 kilometre yakınına kadar ulaşmasının haklı olarak büyük bir paniğe neden olduğunun belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Termik santrallerin ve nükleer santrallerin var olan zararlarının yanı sıra yangınlardan etkilenmesinin ne büyük tehlikeler doğurabileceği ortadadır. Nükleer enerji iklim krizine karşı çözüm değil, aksine tehdittir. Nükleer santraller; çözümlenememiş atık sorunu, aşırı maliyetli işletme süreçlerinin yanı sıra tüm yakıt çevrimi bütününde değerlendirildiğinde nükleer enerji üretiminin güneş enerjisine göre 6, rüzgâr enerjisine göre de 3 kat daha yüksek karbon salımına yol açtığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Akkuyu Nükleer Santrali kapatılmalı ve nükleer santrallerden acilen vazgeçilmelidir. Yetkilileri bilime ve bilim insanlarına kulak vermeye bir kez daha çağırıyoruz. Önlemler alınırken dünyada ve ülkemizde var olan zengin bilgi birikiminden ve konunun uzmanlarından yararlanılması gerekliliği topluma ve tüm yaşayan canlılara karşı sorumluluktur. Yanan orman alanları, arazi ve inşaat rantına kurban edilmemeli ve hızla yeniden bilimsel ormanlaştırma çalışması başlatılmalıdır.”