ABİDİN YAĞMUR
Eğitim Bir-Sen Mersin 1 Nolu Şube Başkanı Abdula Çelik, yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla yaptığı açıklamada öğretmenlerin mesleki, ekonomik ve sosyal sorunlarına dikkat çekti. Çelik, Milli Eğitim Bakanlığına “sorunları görmezden gelmeden çözme” çağrısında bulundu.
2022-2023 eğitim-öğretim yılının hayat şartlarının zorlaştığı, alım gücünün düştüğü, eğitim-öğretim masraflarının arttığı bir ortamda, sorunların gölgesinde başladığına işaret eden Çelik, “Bakanlığın, eğitim çalışanlarının sorunlarına kayıtsız kalmaması, sahadan yükselen sese kulak vermesi, eğitim paydaşlarının tekliflerini göz ardı etmeden kararları alması, yukarıda tasarımı yapılan teorinin aşağıdaki pratiklerle örtüşmesi, eğitimin niteliğini ve verimliliğini artıracaktır. Beklentiler doğrultusunda atılacak hızlı adımlar, eğitim çalışanlarının yüksek motivasyonla işe başlamalarını sağlayacaktır” dedi.
“UNVANLAR SINAVLA DEĞİL, KIDEME GÖRE VERİLMELİ”
8 yılını dolduran öğretmenlere uzman öğretmen, 12 yılını tamamlayanlara da başöğretmen unvanı verilmesini öneren Çelik, “Bu çerçevede, toplu sözleşme teklifimiz esas olmalı, sınav tartışması da son bulmalıdır. Kamu personel sisteminin temel yaklaşımı, insan onurunu öncelemek, insan haklarına saygılı olmak, saygın iş ilkesine dayanan mali, sosyal ve özlük hakları ile çalışma şartları olmalıdır. Bu eksende, öğretmen istihdamında sözleşmeli öğretmenlik dayatması, hukuki olmadığı gibi çalışma ilişkileri yönünden de kabulü ve tahammülü mümkün değildir. Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakan, öğretmeni eşi ile işi arasında tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, mesleği ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir” dedi.
“ÖĞRETMEN ATAMALARINDA MÜLAKAT KALDIRILMALIDIR”
Öğretmen atamaları için uygulanan seçme, değerlendirme ve atama yöntemi işlevini yerine getiremediğini ifade eden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öğretmen atamaları için mevcut durumda uygulanan, KPSS ve sözlü sınavdan oluşan atama yöntemi uzun yıllardır devam eden, toplumsal maliyet üreten, mağduriyetler oluşturan kronik sorunlar ve soru işaretleri barındırmaktadır. Öğretmen adaylarının istihdamındaki mülakat uygulaması, adaylar arasında eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir sonuç vermemekte, mağduriyete yol açmaktadır. Bu nedenle, öğretmen atamalarıyla ilgili karar verme süreçlerinde mülakat yöntemi kaldırılmalıdır. İstihdamda güçlük çekilen yerlerde en büyük eğitim sorunu, istikrarlı istihdamın sağlanamamasıdır. Söz konusu bölgelerde kadro istikrarını sağlamanın yolu cebri uygulamalar değil, teşviki yöntemlerdir. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmelidir.”