ABİDİN YAĞMUR
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesinin düzenlediği aşure lokması etkinliği binlerce yurttaşın katılımıyla gerçekleşti. Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanvekili Gülcan Kış, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Toroslar Belediye Başkanvekili Adnan Baş, Cumhuriyet Başsavcısı Tolgahan Öztoprak ve Mersin İl Jandarma Komutanı Necip Çarıkçıoğlu da aşure lokmasına katıldı.
Gülbeng okunması ve semah dönülmesinin ardından söz alan Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, “Kerbela olayından sonra Yezit ve Hz. Hüseyin nihai isimlerine kavuştu. Kerbela olayından sonra Yezit zulüm ve zalimliğin, Hz. Hüseyin ise mazlumiyetin simgesi olarak kabul edildi. Ve kıyamete kadar da bu böyle gidecek. Kerbela, mazlumların zalime karşı durma gücü ve itici enerjisidir. Kerbela bir duruş olarak güç karşısında eğilmemek, ölümüne direnmektir. Yiğitliğin, cesaretin ete kemiğe büründüğü gündür Kerbela” ifadelerini kullandı.
“KIZ ÇOCUKLARINI 25 DOLARA SATAN REJİMLERİN ADIDIR KERBELA”
Alevilerin hangi ülkede olursa olsun 1300 yıl önce yaşanan Kerbela olayını ağlama duvarı yapmaması gerektiğine, gözünü çağın gerçeklerine açması gerektiğine işaret eden Kılavuz şunları söyledi:
“Dünyada 2 milyar 800 milyon insan günde 2 dolara yoksulluğun Kerbelasını yaşıyor. 1 milyar 200 milyon insan 1 dolara açlığın Kerbelasında yaşıyor. Her gün 34 bin çocuk, 15 bin yetişkin Kerbela’yı yaşayarak hayatlarını kaybediyor.
Dünyamızda 30 milyon kadın, pazarların kölesi olarak Kerbela’yı yaşıyor. Yaşları 7 ila 15 arasında değişen 2 milyon çocuğu, zorla babası yaşında insanlara pazarlayan sistemlerin adıdır Kerbela. Hindistan’da bir mandanın fiyatı 370 dolar. Kız çocuklarını 25 dolara satan rejimlerin adıdır Kerbela. Dünyamızda 42 ülkede savaş var. Alevi ocak pirlerinin buyruğudur. İster meydanlarda ister zindanlarda. Nerede zulüm varsa orada Kerbela vardır.
Televizyonlarda izliyoruz. Yüz binlerce insan savaş nedeniyle evini barkını terk etmiş, göç yollarında Kerbela’yı yaşıyor. Karadeniz’in öbür ucunda, Ukrayna’da aylardır sığınaklardan çıkmayan insanlar Kerbela’yı yaşıyor.
Ormanlar yanıyor. Ormanlar yakılıyor. Tabiat tahrip ediliyor. Doğal kaynak suları, akarsular kuruyor. Azalıyor. İnsanlar bunlara önem vermezse, önlem almazsa gelecekte bin Kerbelaları yaşayacağız.”
“KİME NASİP OLACAK BİLMİYORUM AMA CEMEVLERİMİZ YASAL STATÜYE KAVUŞACAK”
Hasan Kılavuz konuşmasında, Alevi toplumunun yılladır dile getirdiği taleplere de yer verdi. Kılavuz, “Sayın valim din devletin elinde değil, insanın vicdanında olur. Biz Alevilerin yıllardan beri istem ve talepleri var. Cemevlerimizin yasal statüsü tanınsın diyoruz. Ben Cemevinin başkanı olarak, burada bulunan binlerce can görüyoruz ki devleti temsilen sayın valimiz, başsavcımız, siyasi parti temsilcileri, dini kanaat önderleri buradaysa ben inanıyorum ki cemevlerimizin yasal statüsü mutlaka tanınacaktır ve bu yönde bir meclis kararı alınacaktır. Benim böyle bir inancım var. Bu kime nasip olur bilmem. Ama ben bu inancımı hep saklı tutuyorum” dedi.
“ZORUNLU DİN DERSLERİ KALDIRILMALI”
Kılavuz, “Okullarda okutulan din dersleri var. Bizim bir talebimiz var. Zorunlu din dersleri kaldırılsın diyoruz. Şayet kaldırılmıyorsa, buna imkan yoksa, müfredatlar hazırlanırken o müfredat toplantılarına Alevi kanaat önderleri, Alevi akademisyenler davet edilsin ki biz de çocuklarımız da o müfredatta kendimizi bulalım.
Alevi köylerine cami yapılıyor. Camiye asla karşı değiliz. İbadeti için camiye gidene aşkı niyazımız var. Ama Alevi köyünde kimse camiye gitmiyorsa orada cami yapılmasın. Talebimizdir” ifadelerini kullandı.
“İstişarenin somut getirileri olacaktır”
Mersin Cemevindeki aşure lokması etkinliğine katılan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, önümüzdeki süreçte valiliklerin cemevleriyle çalışmalar, projeler yapacağını söyledi.
Pehlivan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde son dönemde daha da artan nispette, İçişleri Bakanlığımızın genel koordinasyonunda valilikler olarak da cemevleri ile projeler, çalışmalar yapıyoruz. Sürekli istişare halindeyiz. Paylaşarak, danışarak, birliğimizi, beraberliğimizi pekiştirerek varsa zorlukların üstesinden geleceğiz. Beklentiler hayatın her alanında var. Bu beklentilerin gerçekleşmesi bazen süreç isteyebilir. Ama sürekli istişare içinde olmanın somut getirileri oluyor, bundan sonra da olacaktır. Yeter ki birliğimizi, dayanışmamızı kaybetmeyelim. Hz. Hüseyin ve arkadaşları gibi kenetlenelim. Zorluklar karşısında hep birlikte olmayı daim kılalım. Bunu başaran bir devletiz. Bunu başaran bir milletimiz. Son yıllarda devletimizin uluslararası arenada elde ettiği başarılarla bunu somut şekilde görüyor ve gurur duyuyoruz. Özgüvenimiz artıyor. Daha da artacak. İnşallah aşurenin tadı gibi ağzımızın tadı hiç bozulmasın. Mersin olarak birliğimiz, beraberliğimiz daim olsun. Tüm Türkiye’de birliğimiz, beraberliğimiz daim olsun” ifadelerini kullandı.
KIŞ: BİZİ BİRLİĞİMİZ KURTARACAK
Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Gülcan Kış da, şehir dışında olduğu için etkinliğe katılamayan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in selamlarını katılımcılara iletti.
Kış, “Yezit zulmü ve kötülüğü, Hz. Hüseyin ise doğruluğu ve onuruyla gerçek İslam’ı ve insanlığı temsil ediyordu. Hz. Hüseyin ve beraberindekiler o gün Kerbela’da insanlık onurunu korumuşlardır. Bizi birliğimiz ve beraberliğimiz kurtaracaktır. Birliğimiz ve beraberliğimiz daim olsun. Tutulan oruçlar ve edilen dualar hak katında kabul olsun” dedi.