Kamu arazilerinde yağma endişesi | Güney Gazetesi Mersin

Kamu arazilerinde yağma endişesi

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu, Silifke Burunucu, Mezitli Bözön, Yenişehir Çavak, Erdemli Tırtar köyleri ile Yenişehir ilçe merkezindeki PTT tesislerinin konut yapılaşmasına açılmasına karşı çıktı. Kurul açıklamasında, “Ekonomik gerekçeler bahane edilerek yerleşime uygun olmayan, gelecek nesillere korunarak aktarılması gereken orman arazileri, park ve rekreasyon alanlarının imara açılması kabul edilebilir değildi” denildi.

Kamu arazilerinde yağma endişesi


ABİDİN YAĞMUR

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu, Türkiye’de son aylarda yaşanan konut kirası ve konut satış fiyatı artışlarıyla hükümetin bu artışların önüne geçmek için atmayı düşündüğü adımları değerlendirdi.

 

“ALT VE ORTA GELİR GRUBU EV ALAMAZ”

 

Açıklamada, “Ülkemizde ve kentimizde hem satılık hem de kiralık konut fiyatları durmaksızın artıyor. Bugün toplumun alt ve orta gelir gruplarının çalışarak elde ettiği kazançlarıyla yaşanabilir bir konuta erişim imkanları kalmadı. Başta büyük kentler olmak üzere tüm şehirlerde hızla derinleşen bir barınma krizi yaşanıyor” ifadeleri kullanıldı.

 

“MÜLTECİ AKINI FİYATLARI ARTIRDI”

 

Ülkeye 8 milyon, Mersin’e 400 bin civarında sığınmacının gelmesiyle, satılık ve kiralık konut fiyatlarında anormal bir artışın gözlendiğinin kaydedildiği açıklamada, “Ayrıca hükümetin programında yer alan ve 250 bin dolardan başlayıp 400 bin dolara güncellenen Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlık amacıyla yapılan konut satışları kentimizde ve ülkemizde anormal fiyatların oluşumuna neden olmuştur” denildi.

 

KREDİ PAKETLERİ ZENGİNLERE YÖNELİK

 

TMMOB açıklamasında, Knight Frank Uluslararası Konut Fiyat Endeksi`nin 2021 yıl sonu verilerine göre Türkiye’nin nominal konut fiyat artışı bakımından yıllık yüzde 59 oranıyla dünyada ilk sırada geldiği vurgulandı.

Açıklamada, “Bu tabloya çözüm olacağı belirtilerek 12 Mayıs 2022 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından "Konut Finansmanı Projesi" isimli faiz indirimi paketi kamuoyuna sunuldu. Ancak açık şekilde ifade etmek gerekir ki; 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar ile döviz ve altınların Merkez Bankası‘na satılarak karşılanması şartı ile alınacak konutlar için kredi faiz indirimini ve müteahhitlere projelerini tamamlamaları için kaynak aktarımını kapsayan paket, barınma krizinin öznesi olan kesimleri kapsamamaktadır. Artan enflasyon nedeniyle, kazandıkları gelirle gıda ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan geniş toplumsal kesimlerin söz konusu ayrıcalıklı kredilerden yararlanma ihtimali yoktur. 2022 yılı itibariyle Türkiye`de asgari ücretin 4.253,40 TL olduğu dikkate alındığında, konut kredisi aylık ödemesinin ortalama bir hesapla asgari ücretin yaklaşık 5 katına denk geldiği bir paket ile barınma krizine çözüm aranmaktadır. Kaldı ki açıklanan bu paket sonrasında konut fiyatlarındaki yükseliş daha da hız kazanmıştır” ifadelerine yer verildi.

 

 “ARTIŞIN TEK SEBEBİ ARSA FİYATLARI DEĞİL”

 

TMMOB açıklamasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya, Adana, Mersin gibi birçok ilde ağustos ayından itibaren kamu arazilerinin konut amaçlı satışa sunulması adımı da eleştirildi.

TMMOB açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Konut sahibi olmayanlara kent çeperindeki Hazine arazileri üzerinde düşük yoğunluklu konut yapma olanağı tanıyacak olan düzenlemenin dar gelirli kesimlere yönelik sosyal konut projesi olarak sunulduğunu görmekteyiz. Sağlıklı, güvenli ve erişilebilir bir barınma olanağının kamu kaynakları ile sunulduğu model olan sosyal konut politikalarının bütüncül olması beklenir. Açıklanan çözümde; konut maliyetlerinde üreticiler için arsa maliyeti tek büyük masraf kalemi gibi gösterilmekte, inşaat maliyet kalemlerinde yaşanan çok hızlı artış görmezden gelinmektedir. Yani konut fiyatlarının artışının tek sebebi arsa değil, aynı zamanda bilimsel olmayan konut üretim pratikleri ile yanlış ekonomi politikaları neticesinde artan inşaat girdi fiyatlarıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı tarafından kamuoyuna açıklanan proje bu noktada iktidarın yanlış ekonomi politikalarının konut sektöründeki yansımalarının yanılsama ile üzerini örtme çabasıdır. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanı tarafından bu proje her ne kadar düşük gelir gruplarına yönelik arsa satışı biçiminde sunulsa da kendisinin kamuoyuna yansıyan söylemleri içerisinde projenin "kent çeperinde hafta sonu kullanımına uygun ikincil konut talebine" yönelik olduğu da açıklanmıştır. Özetle yeni tedbir de yine üst gelir grubuna ve müteahhitlere yönelik bir uygulama olmuştur.”

 

“MERSİN’DE 2 POLİTİKA UYGULANIYOR”

 

TMMOB açıklamasında, hükümetin, Mersin’deki konut sorununu çözmek için 2 farklı politika izlediği de belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Kentimizde ise merkezi hükümet tarafından konut fiyatlarında ki artışlar gerekçe gösterilerek kamusal alanlar ve hazine arazilerinin imara açılması amacıyla 2 farklı politika uygulanmaktadır. Bu politikaya bağlı olarak Çevre düzeni planı ve Nazım imar planlarında orman alanları, rekreasyon alanı, park alanı ve kamusal alan olarak belirlenen alanlar; Toplu Konut İdaresi tarafından belirli kişi ve kurumların ihtiyaçları doğrultusunda temel şehircilik ilkelerine aykırı olarak eşdeğer alan önerilmeden konut alanları planlanmaktadır. 2. politikanın eseri olarak da Nazım ve Uygulama imar planlarında Kamu Hizmet Alanı olarak projelendirilen alanlar ise ticaret ve konut alanı yapılaşma hakkına sahip alanlara dönüştürülüp satılmak istenmektedir.”

 

Mersin’deki arazilerin durumu ne?

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu açıklamasında, Mersin’de konut ve ticaret alanı yapılaşmasına açılmak istenen alanlar da değerlendirildi. TMMOB uzmanlarınca yapılan araştırmanın sonuçları açıklamaya şöyle yansıdı:

SİLİFKE BURUNUCU 1239 NOLU PARSEL: Mersin İli Silifke ilçesi Nazım imar planları Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir. Söz konusu bölge Nazım imar planında rekreasyon alanı ve park alanı olarak planlanmıştır.

Toplu Konut idaresi tarafından hazırlatılan ve ilgili kurumlara planlama safhasında kurum görüşü sorulan alanda rekreasyon ve park alanının yaklaşık 113 bin metrekarelik kısmı planlama alanı içerisinde yer alan başka bir bölgeden eşdeğer alan ayrılmadan konut alanı amaçlı taslak nazım ve uygulama imar planları oluşturulmuştur.

Bölgede yapılması düşünülen toplu konutun amacı nükleer enerji santralinde çalışan kişilerin barınma sorununu çözmek amacıyla inşa edilmek istendiği belirtilmektedir.

Mekansal planlar yönetmeliği ve temel şehircilik ilkelerine göre imar plan değişiklikleri ile kentsel yeşil alanlar eşdeğer alan ayrılmadan konut alanı ve kentsel çalışma alanlarına dönüştürülemez ibaresi bulunmasına rağmen kanun koyucu ilgili idarenin kendi yönetmeliklerini uygulamaması, bölgeye nüfus yükü getirmesi ve plan bütününde yeşil alan miktarını azaltması kabul edilemez bir durumdur.

MEZİTLİ BOZÖN VE YENİŞEHİR ÇAVAK MAHALLELERİ: Daha Önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile birlikte Mersin İli Mezitli İlçesi Bozön Mahallesi sınırları içerisinde 2842 parsel de yer alan toplam 594.943 metrekarelik orman vasıflı taşınmazın 53.995 metrekarelik kısmı orman sahası dışına çıkartılmıştır. Mersin İli Yenişehir İlçesi Çavak Mahallesi sınırlarında 111 ada 1 parsel de yer toplam 1.054.126 metrekarelik parselin 214.509 metrekarelik kısmı orman sahası dışına çıkartılmıştır.

Söz konusu orman dışına çıkartılan bu parseller üst ölçek çevre düzeni planına aykırı olarak konut alanlarına çevrilmek istenmektedir. Söz konusu bölgeler çevre düzeni planında orman alanı olarak görülmesine rağmen söz konusu alanlarda toplu konut idaresi tarafından nazım ve uygulama imar planlarının hazırlandığı şifahen beyan edilmiştir.

Kentimizde daha önce yapılan toplu konut projeleri (Halkkent, Çagdaşkent, Akbelen) çevresiyle ve kentle enteğrasyonu yapılarak seneler öncesinde tamamlanmış ve sosyal konut projeleri hak sahiplerine teslim edilmiştir. Günümüzde yapılmak istenilen projelerde ise tamamen kamuya ait korunarak gelecek nesillere aktarılması gereken orman alanları ve yeşil alanların bu amaçla kullanılması kabul edilemez bir durumdur.

PTT TESİSLERİ ALANI:  PTT tesisleri Mersin İli Yenişehir İlçesi Çiftlik Mahallesi 9064 ada 1 parselde konumlu olup toplam 14.589 metrekare yüzölçümüne sahiptir. İlgili idare söz konusu plan değişikliği ile arsanın 11.094 metrekarelik kısmı ticaret ve konut alanı olarak planlanmak istenilmektedir. Söz konusu parsel yan komşusu Üniversite tesis alanı ile birlikte daha önce yapılan imar planı çalışmaları sonucunda düzenleme ortaklık payı alınarak oluşturulmuştur.

Söz konusu kamusal alanlar eşdeğer alan ayrılmadan ticaret ve konut alanlarına çevrilemezler ayrıca yürürlükte olan nazım ve uygulama imar planlarında yer alan nüfus ve sosyal donatı hesapları da incelendiğinde yapılmaya çalışılan imar plan değişikliğinin tamamen rant amaçlı bir proje olduğu ve kanunlara aykırı olduğu açıkça ortadadır.

Akabinde şifahen aldığımız beyanlara göre Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yer alan Meteoroloji İl Müdürlüğü Binası, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Binası ve Karayolları tesislerinin bulunduğu ve planlarda kamu hizmet alanı olarak planlanan alanları ticaret ve konut alanına dönüştürülerek satılması planlanmaktadır.

Bütün bu yapılan çalışmaların temelinde merkezi hükümetin uyguladığı yanlış politikaların sonucunda ülkemizde ve kentimizde artık kamusal amaçlı kullanılan alanlar rant kapısı olarak görülmekte ve satılmaya çalışılmaktadır.

ERDEMLİ İLÇESİ TIRTAR MAHALLESİ’NDEKİ HAZİNE ARAZİLERİ:  Kentimizde son dönemlerde Erdemli ilçesine bağlı Tırtar mahallesinde hazineye ait 3. Derece sit alanı olarak tanımlanan 150 dönümlük arazinin çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından toplu konut idaresine devri ile birlikte ihale ile satışların yapıldığı bilinmektedir.

2000’li yıllarda sağlıklı planlama süreçleri yaşanmamış ancak müktesep hak olarak kazanılmış mevcut durumda üzerinde tarım alanları yer alan kamuya ait alanların yanlış ekonomik politikalar sonucu satışları kaygı vericidir.

Kentimizin, ortaya konulan endişeler ile birlikte bölgede yer alan binlerce dikili ağaç ve verimli topraklar üzerine yüksek katlı ve günübirlik turizm yapıları ve tesisleri oluşturulmak üzere yok edileceği gerçeği ile karşı karşıya kalınacağı açıktır.