Yanı başındaki yabancı | Güney Gazetesi Mersin

Yanı başındaki yabancı

Sosyolog Deniz Bilge Çatak’ın çalışması, Suriyeli sığınmacılarla yerleşik halk arasındaki ilişkiyi analiz ediyor

Yanı başındaki yabancı


ABİDİN YAĞMUR

 

Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesi tartışması son aylarda siyasetin gündemine yerleşti. İktidar partisi dahil tüm partiler Suriyeli sığınmacılarla ilgili ‘geri dönüş’ planlarını hazırlamaya başladı. Bu konuda hazırlanan bilimsel çalışmalar ise, sokaktaki vatandaşın, Suriyelilerin Türkiye’ye ilk geldiği yıllardan beri “geri gönderilmeleri gerekli” düşüncesinde olduğunu gösteriyor. Mersin Üniversitesinden Deniz Bilge Çatak’ın doktora tezine de temel olan araştırmasına göre yerleşik halkın zihnindeki Suriyeli tipi 2014 yılında oluşmaya başlamıştı. Çatak’a göre Mersinliler Suriyelilerin görünür olmasından, sosyal hayata karışmasından en başından beri rahatsızdı. Bu rahatsızlıklara iş sorunu, kira artışı gibi sorunlar ve kaynakların Suriyeliler nedeniyle azaldığı, onlara ayrıcalık tanındığı gibi iddialar da eklenince yerleşik halkta “Suriyeliler ülkelerine dönmeli” düşüncesi yerleşti.

 

HALK ÖNCELİKLE SÖYLENTİLERLE YARGI OLUŞTURDU

 

Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Deniz Bilge Çatak, Suriyelilerin geri gönderilmesi tartışmaları henüz bu kadar sıcak değilken Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir araştırma yapmış ve araştırmada elde ettiği bulgular doktora tezinde değerlendirilmişti. Çatak, araştırmasını “Yanı Başındaki Yabancı-Suriyeliler ile Yerli Halkın Karşılaşmaları” adlı kitapta da toplamıştı.

Deniz Bilge Çatak’ın Nisan – Ekim 2017 tarihinde 20 mahallede 20 Suriyeli ve 20 yerli halk olmak üzere 40 kişiyle yaptığı mülakatlar, Suriyeli sığınması sorununun, göçün ilk başladığı yıllardan beri yerleşik halkın gündeminde olduğunu, yerleşik halkın en başından beri Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesini istediğini, savaştan kaçanlara ev sahipliği yapmak konusunda halkın kafasının karışık olduğunu, halkın söylenti ve iddialarla yargı oluşturduğunu ortaya koyuyor.

 

“SURİYELİLERİN DAHA AZ OLDIKLARI 2014 YILINDA HALKIN ZİHNİNDE SURİYELİ TİPİ OLUŞMUŞTU”

 

Deniz Bilge Çatak, bu durumu kitabın girişinde şu cümlelerle anlatıyor:

“Küçük bir çocuğun Suriyeli olduğunu düşündüğü bir kadının arkasından ‘Suriyeli git evine’ diye bağırmasına şahit olmam doktora tezimin konusuna karar vermem de büyük etkileye sahiptir. Suriyelilerin bugüne kıyasla daha az oldukları 2014 yılında bile Mersin’de yaşayan yerli halkın birçoğunun zihninde Suriyeli tipi oluşmuş durumdaydı ve bu durum küçük yaştaki çocuklara kadar etkisini göstermekteydi.”

 

YERLEŞİK HALKIN İDDİA VE SÖYLENTİLERİNİ SURİYELİLERE SORDU

 

Deniz Bilge Çatak kitapta, derinlemesine mülakat yaptığı 20 yerleşik halk ve 20 Suriyelinin aynı konulara nasıl yaklaştıklarını ortaya koyuyor. Örneğin “Suriyeliler hastanede sıra beklemiyor”, “Suriyeliler sadece kendi dükkanlarından alışveriş yapıyor”, “Suriyeliler yerleşik halka saygısız davranıyor” gibi genele yayılmış iddialara Suriyelilerin verdikleri yanıtlar da kitapta yer alıyor.

Ucuz işçilik, ev kiralarının yükselmesi, eğitimde yaşanan sorunlar, komşuluk ilişkileri, ayrımcılık ve ayrıcalık iddialar da hem yerleşik halkın hem Suriyelilerin naklen anlatımlarıyla değerlendiriliyor.

 

 

“YERLEŞİK HALK ENDİŞEYLE KARŞILADI”

 

Dr. Deniz Bilge Çatak’ın “Yanı Başındaki Yabancı-Suriyeliler ile Yerli Halkın Karşılaşmaları” adlı kitabından satırbaşları şöyle:

“Mersin’de yaşayan Suriyeliler, nüfuslarının da yoğun oluşuna bağlı olarak gündelik yaşam içinde görünürlerdir. Suriyelilerin yeni gelenler olarak Mersin’in bazı bölgelerinde yoğunluk göstermeleri sonucu şehir nüfusunda meydana gelen değişimler, yerli halktan birçok kişide endişe yaratarak, Suriyeliler kurulu düzeni ihlal etmeye niyetli, kimliği ve kültürü tehdit eden kişiler olarak algılanmasına sebep olabilmektedir.”

 

“SOSYO-EKONOMİK ÖZELLİKLERE GÖRE RAHATSIZLIK DEĞİŞİYOR”

 

“Çay Mahallesinde bir kişi ‘işimizi elimizden aldılar, tarlaya gidemiyoruz’ cümleleriyle Suriyelilerle ilgili şikayetlerini dile getirmiştir. Mezitli Viranşehir Mahallesinde yaşayan bir kişi yine Suriyelilerin apartman yaşamına uygun olmadığı, asansörleri bozdukları üzerinden rahatsızlığını dile getirmektedir. Farklı sosyo-ekonomik özellikler rahatsızlıkların farklı noktalardan dile getirilmesine neden olmaktadır”

 

“ÜLKELERİNE GİDİP SAVAŞABİLİRLER”

 

“Suriyelilerin ülkelerinden ayrılmalarını vatan hainliği olarak gören yerli halktan bazı katılımcılar, özellikle deniz kenarlarında, alışveriş merkezlerinden, spor salonlarında karşılaştıkları Suriyelilerin ülkelerine gidip savaşabileceklerini savunmaktadır. Yerli halktan birçok kişi sahillerde yaşanan kirlilikten Suriyelileri sorumlu tutmaktadır.”

 

 

“YERLİ HALK UCUZ İŞÇİLİĞİ AYRICALIK OLARAK GÖRÜYOR”

 

“Mersin’de yerli halk ile Suriyelileri karşı karşıya getiren alanlardan biri de çalışma yaşamıdır. Yerli halktan katılımcılara Suriyelilerin iş ararken ya da işyerinde maruz kalabilecekleri sorunlar sorulduğunda katılımcılar Suriyelilerin maruz kalabileceği ayrımcı tutumlardan ziyade, Suriyelilerin iş yaşamında sahip olduklarını düşündükleri ayrıcalıklardan söz etmişlerdir. Örneğin daha ucuza çalıştıkları için Suriyeliler daha çabuk iş bulmaktadır ve yerli halk bunu avantaj olarak görmektedir.  Hem Türkiyeli hem Suriyeli çalışanları mağdur eden böyle bir durumda Suriyeliler suçlanmaktadır.”

 

“İŞVEREN SURİYELİLERDEN HOŞLANMASA DA ÇALIŞTIRIYOR”

 

“Çoğunlukla Suriyelilere yönelik iş yaptığını belirten emlakçı bir katılımcıya göre bazı işverenler Suriyelilerden hoşlanmasa da Suriyelilerin daha ucuza çalışmayı kabul etmeleri gibi sebeplerle Suriyelileri işe almaktadır”

 

“BİZ DE HASTANEDE SIRA BEKLİYORUZ”

 

“Suriyelilerin sağlık hizmetlerine erişimleri ile ilgili yerli halkı rahatsız eden konuların başında Suriyelilerin sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanmaları gelmektedir. Yerli halkı rahatsız eden bir diğer konu ise Suriyelilerin hastanede sıra beklemeden muayene oldukları iddiasıdır. Suriyeli katılımcılar bu iddiaları reddetmekte ve biz de sıra bekliyoruz demektedir.”

 

“NERESİ UCUZSA ORADAN ALIYORUZ”

 

“Suriyeli katılımcılar Türkiyeli esnafların çoğu tarafından para kaynağı olarak görüldüklerini dile getirmiştir. Suriyeli katılımcılara nereden alışveriş yaptıkları sorulduğunda neresi ucuzsa orada alıyoruz cevabına paralel olarak pazarları ve uygun fiyata alışveriş yapabilecekleri marketleri tercih ettiklerini dile getirmiştir. Suriyeli katılımcılar Suriyeli ya da Türkiyeli diye bir ayrıma gitmediklerini belirtmiştir.”

 

“YARDIMLAR KONUSUNDA DUYUMLARA İNANIYORLAR”

 

“Yerli halktan katılımcıların birçoğunun Suriyelilere yapılan yardımlarla ilgili duyumlar üzerinden konuştukları görülmüştür. Yardımlar konusunda asılsız haberlerin dolaştığına vurgu yapan katılımcılar bu yardımların gerekliliğini savunmaktadır.”

 

 

“YERLEŞİK HALK, SURİYELİLERİN GÖRÜNMEZ OLMASINI İSTİYOR”

 

“Suriyelilerin, bir misafir olarak ev sahibine sıkıntı çıkarmamalarını ve kurallara uymalarını beklediğini ifade eden yerli katılımcıların yanı sıra Suriyelilerin görünmez bir yaşam sürmeleri gerektiğini savunan katılımcılar da olmuştur. Suriyelilerden beklenen dikkat çekmemeleri, kendi kimliklerini vurgulayacak, onları ele verecek davranışlardan kaçınmalarıdır. Yerli halktan katılımcıların bir kısmı Suriyelilerin Türkiye’de sığınmacı ve misafir olduklarını unutmadan mağdur ve gariban olmanın gerektirdiği şekilde davranmaları gerektiğini dile getirmiştir. Yerli halktan bazıları Suriyelilerin yaşam tarzlarından taviz vermediğini ve kendilerini yerli halktan üstün gördüklerini iddia etmiştir. Yerli halktan katılımcıların bazılarına göre Suriyeliler Mersin’de Suriye’de olduklarından daha rahat bir hayat sürmektedir. Bu gerekçeyle katılımcılar, Suriyelilerin büyük kısmının dönmeyeceğini savunmaktadır.”

 

“ÇOCUKLARIMI SESSİZ OLMALARI İÇİN UYARIYORUM”

 

“Yerli halkın beklentilerine karşılık Suriyeli katılımcılardan bir kısmının ise ‘ben kimseye karışmıyorum’, ‘bir şey dediklerinde susuyorum’, ‘Çocuklarımı sessiz olmaları için uyarıyorum’, ‘misafir olduğumuz için bizim dikkat etmemiz lazım’ şeklinde ifadeler kullanmıştır.”

 

“HER YERDELER” SÖYLEMİ NASIL DOĞDU?

 

“Yerli halktan birçok kişi yabancı olarak tanımladıkları Suriyelileri çok iyi tanıdıklarını düşünürler çünkü onlarla çok sık karşılaşmaktadırlar. Ancak bu karşılaşmalar çoğu zaman yüzeyseldir ve karşılaşılan kişi hakkında çok az bilgi verir. Suriyelilerin gündelik yaşamda görünür olması her yerdeler söyleminin doğmasına neden olmuştur.”

 

“ACI ÇEKEN MÜLTECİ İMGESİ BAZI SURİYELİLERE UYMUYOR”

 

“Yerli halkın bir kısmı alışveriş merkezlerinde Suriyelilerle karşılaştıkça, trafikte Suriyelilerin kullandığı lüks araçları gördükçe savaştan kaçarak başka ülkeye sığınan ve acı çeken figür olarak zihinlerde yaratılan mülteci imgesinin bazı Suriyelilere uymadığını düşünerek Suriyeliler konusunda ikileme düşebilmektedir.”