“HIZLA FAKİRLEŞECEĞİZ” | Güney Gazetesi Mersin

“HIZLA FAKİRLEŞECEĞİZ”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayına yıllık ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Açıklamaya göre, yıllık tüketici enflasyonu yüzde 48,69, ocak ayı enflasyon oranı ise yüzde 11, 10 olarak kaydedildi. Bağımsız kuruluş olan ENAG ise yıllık enflasyon oranı yüzde 114,87, ocak ayı enflasyon oranını yüzde 15,52 olarak açıkladı. TÜİK’in ENAG gibi bağımsız olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Erkan Aktaş, “Enflasyon oranının yüksek seviyede olması, gelir dağılımına bozucu bir etki yapar. Yani daha çok alım gücünün düşmesine neden olur. Sonuç olarak hızla fakirleşiriz” dedi.

“HIZLA FAKİRLEŞECEĞİZ”


MAYSA DERYAYEVA

 

Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Aktaş, konuyla ilgili gazetemize açıklamada bulundu. Son 20 yılın  en yüksek enflasyon oranı hakkında konuşan Aktaş, yıllık enflasyon oranın yüksek olduğunu söyledi. Aktaş, “Ocak ayı enflasyonunu, ENAG’a göre yüzde 15,52, TÜİK’e göre ise yüzde 11,10 olarak açıkladı. 12 aylık enflasyonu ise ENAG yüzde 114,87, TÜİK ise yüzde 48,69 olarak açıkladı. TÜİK verileri Ocak verilerinde ENAG’ta yakınsamaya başladı ama yıllık fark çok korkunç. Bu durumda ENAG verilerine göre asgari ücretlilerin aldıkları yüzde 50 zamlı maaşları bir yılda en az yarı yarıya azaldığı anlamına geliyor. Memur ve diğer çalışanların bir yılda maaşları da reel olarak yüzde 50'den fazla eridiği anlamına geliyor” dedi.

 

“TÜİK BAĞIMSIZ OLMALI”

 

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), bir grup akademisyen tarafından Türkiye'deki enflasyonun saatlik, günlük ve aylık olarak açıklanması amacıyla kurulduğunu ifade eden Aktaş, “TÜİK’te ENAG gibi siyasetten bağımsız olmalı. Yoksa başta çalışan ve emekliler olmak üzere halkın büyük çoğunluğunun fakirleşmesinde önemli rol oynama başlar. Bu nokta, enflasyon oranının yüksek seviyede olması, gelir dağılımını bozucu bir etki yapar. Yani daha çok alım gücünün düşmesine neden olur. Sonuç olarak hızla fakirleşiriz. Bir enflasyonun eksik hesaplanma olasılığı ise fakirleşme hızının daha da artmasına yol açacaktır” diye konuştu.

 

 

“KAFA KARIŞIKLIĞINA NEDEN OLACAKTIR”

 

TÜİK enflasyon verileri çalışanlar arasında hayatı önem taşıdığını belirten Aktaş, “Çalışanların emeğinin karşılığını alabilmesi için enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtması gerekiyor. Son 20 yılda asgari ücret çoğunlukla enflasyon üstünde tespit edilmesine rağmen neden hala asgari ücretliler memnun değil sorusunun cevabını muhalafet ya da sendikalar yeterince aramadığını düşünüyorum. Bu yüzden de her geçen gün açlık sınırı ya da Yoksulluk sınırına giren çalışan sayısı hızla artıyor. Bu durumda çalışanların memnuniyetsizlikleri de hızla artıyor. Enflasyonist bir ortamda TÜİK verilerinin emekçiler ücretlerini daha da fazla etkileyeceğini öngörebiliriz. Bu koşullarında TÜİK başkanlarının sürekli değiştirilmesi kurumun saygınlığını azalttığı gibi ücretlilerin zam talepleri konusunda da kafa karışıklığına yol açmaktadır” dedi.

 

 

“YOKSULLUK ARTACAK”

 

Hızla artan enflasyon ile birlikte hem açlık sınırında hem de yoksulluk sınırından olan kişi sayısı hızla artacağına dikkat çeken Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Aktaş, “Türk-İş’in araştırmasına göre 4 kişilik ailenin açlık sınırı 4bin 250 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırı ise 13 bin 844 lira oldu.  Ocak ayı enflasyonu ile birlikte bu değerler en az yüzde 10 daha da aratacak. Yani açlık sınırı bu ay asgari ücreti geçtiğini çok rahat tahmin edebiliriz. Asgari ücretlilerin açlık sınırında olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. Ocak ayı enflasyonu ile birlikte kabaca yoksulluk sınırı 14 bin lira olacağı da tahmin edilebilir Enflasyon sepetinde ağırlığı artması gereken konut, doğal gaz ve elektrik kalemi azaltıldı. Otel ve lokanta harcamaları enflasyon sepetinden ağırlığı azaltılması gerekirken de arttırıldı. Neden? ” ifadelerini kullandı.