80 hayvana anne oldu | Güney Gazetesi Mersin

80 hayvana anne oldu

Mersin’de yaşayan 3 çocuk annesi 65 yaşındaki Hayriye Özyurt, 53’ü köpek 27’si kedi toplam 80 hayvanın bakımını üstlendi. Kendisini hayvanlara adayan Özyurt, "Sabah kalktığım zaman herhalde en mutlu insan ben oluyorum” diyerek hayvan sevgisini dile getirdi.

80 hayvana anne oldu


 

3 çocuk 2 torun sahibi 65 yaşındaki memur emeklisi Hayriye Özyurt, 30 yıl önce Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Kızkalesi Mahallesi'ne yerleşti. Emekli olduktan sonra bir süre işletmecilik yapan Özyurt, 20 yıl önce kedilere de bakmaya başladı. Ardından terk edilen yavru köpeklerle karşılaşan Özyurt'un hayatı değişti. Bir süre işletmede yavru köpeği besleyen Özyurt, 5'inin ölmesi üzerine diğerinin de ölmemesi için hayatında önemli bir değişikliğe gitti. Ayıcık isimli köpeğini ve kedilerini yanına alan Özyurt, Kızkalesi Mahallesi'nde Gömeç mevkiinde dağlık 2 dönümlük alandaki besleme noktasına yerleşti. Sokaktaki hayvanlarla ilgili kadın arkadaşlarından da destek alan Özyurt, besleme noktasında 53'ü köpek 27'si kedi toplamda 80 hayvanın bakımını üstlendi. Kentteki belediyelerden de destek alan Özyurt, "Sabah kalktığım zaman herhalde en mutlu insan ben oluyorum, önce güzel öpücüklerle bir uyandırılıyorsun,  seviliyorsun" diyerek hayvanlarla yaşamanın mutluluğunu paylaştı.

 

"ONLARA GÖNÜLLÜ ANNE OLDUM"

Kendisinin aslen Bolulu olduğunu ancak 30 yıldır Kızkalesi'nde yaşadığını anımsatan Hayriye Özyurt, "Kendim hem memur emeklisiyim, hem de işletmecilik yaptım. Şimdi hepsini kenara bırakıp çocuklarımla dört ayaklılarımla birlikte yaşamaya karar verdim. Onlara gönüllü anne oldum. Burası bizim besleme noktamız, onlarla birlikte hayat sürdürüyoruz.  Benimle birlikte iki bayan arkadaşımız daha var. Hepimiz el birliği yapıyoruz. Bölüm bölüm paylaştık, sahili bir arkadaşımız, yolu bir arkadaşımız, burada kalıcıları ben. 12 yıldır buradayız, hatta 12 yıldan da fazla. Ama aktif olarak ben 3 yıldır tamamen içlerindeyim. Şu anda bu alanda 27'nin üstünde kedi, 53'ün üstünde de köpeğimiz var. Ama daha geleceklerimiz var, sahilden çıkartacaklarımız var" dedi.

 

"KÖPEK ÇOK BÜYÜK ÖZVERİ İSTİYOR"

Hepsinin ismi olduğunu aktaran ve birden saymaya başladığında karıştırdığını dile getiren Özyurt, "Ama çağırdığında hepsini çok rahat çağırıyorsun Mesela 'Ayıcık' kafe işletmeciliği yapıyordum, 6 tane kardeş birden getirdi arkadaşlar.  Kafede 3 günlüktü onlar. 5 kardeşini kaybetti farklı günlerde bir tek Ayıcık yaşadı. Ayıcıktan sonra ben kendim buraya çıktım. Kimseye bırakamadım, almadı kimse, Ayıcık’la birlikte bir sürü çocuğa annelik yapıyorum artık. Yani başlangıcım Ayıcık. Kediler hayatımda hep vardı, 20 yıldan beri vardı. Kedileri bir şekilde idare ediyorum. Ama köpekler hayatıma girince, işletmede köpekle yapamıyorsun. Kedilere bir ev tuttum evde de idare ettim, kulübe yaptım ama köpek öyle değil. Köpek çok büyük özveri istiyor. Kendi çocuğun nasılsa köpeğe verdiğin bakım, özen o şekilde.  Ve onlara bakacak olan kişi, bir daha hayatına onları bırakmayacak şekilde alacak. Yani ben buna 3 gün bakacağım, 5 gün bakacağım,  bir yıl bakacağım, ondan sonra bırakırım, öyle bir konu yok, öyle bir dünya da yok onlara. Çünkü onlar sana alıştı mı artık,  onların her şeyi sensin. Onları bırakmamaya, ölüm ayırıncaya kadar birlikte devam etmeye yola çıkmak zorundasın" diye konuştu.

 

"ONLARLA BİRLİKTE  DAĞDA YAŞIYORUM"

Hayvanların tedavileri, iyileşmeleri, kısırlaşmaları ve beslenmelerinin bir bütünlük içinde olduğuna dikkat çeken Özyurt, “Çok ciddi yol almak zorundasın. Sıradan yol alınacak bir konu değil bu. 'Ya ben buna bakarım, olmazsa çeker giderim' öyle bir dünya yok. Ben şuan bu dağda yaşıyorum onlarla birlikte. Elektrik yok su yok.  Onlarla birlikte ne elektriği arıyorum,  ne suyu arıyorum, ne televizyonu arıyorum, hiç bir şey, dünya umurumda değil. Sabah kalktığım zaman herhalde en mutlu insan ben oluyorum, kalkarken. Önce güzel öpücüklerle bir uyandırılıyorsun,  çok güzel öpülüyorsun, seviliyorsun. Zaten onlarla yaşıyorsun. Kalktıktan sonra önce onların kapılarını açıyorsun, içeride olanlar varsa dışarıya çıkıp rahat ihtiyaçlarını gidermeleri için. İçeridekilerin de günlük sabah mamalarını hazırlıyorsun, taze olarak veriyorsun, sularını değiştiriyorsun. İhtiyaçları olanların ilaçlarını veriyorsun. Tedavilerini yapıyorsun. Ondan sonra güne başlayıp gidiyorsun. Sonra günün dışarıda kalan kısmında da kaka topluyorsun, ortalık temizliyorsun. Onların bütün anneliğini yapıyorsun. Çocuğuna nasıl bakıyorsan, fark etmiyor. Emekli maaşımı buraya harcıyorum. Aşağıda hediyelik eşya satıyorum sahilde, buraya harcıyorum. Yetmiyor kredi çekiyorum buraya harcıyorum" ifadelerini kullandı.

Hayvanların bakımında hem Erdemli Belediyesi'nin hem de büyükşehir belediyesinin sürekli destek olduğuna değinen Özyurt, her ikisinin de aynı anda ihtiyacı olduğu anda yanında olduğunun altını çizdi. (İHA)