Maraş ve Roboski’de ölenler anıldı | Güney Gazetesi Mersin

Maraş ve Roboski’de ölenler anıldı

Demokratik Alevi Derneği Mersin Şubesi üyeleri, Maraş Katliamı ve Roboski Katliamının yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptılar. Maraş Katliamının 43 yıldır kanayan yaraları olduğunu söyleyen DAD Mersin Şubesi Eşbaşkanı İbrahim Cinbaş, “Katliamların bütün sorumlularına hatırlatıyoruz, insanlığa karşı işlediğiniz suçların hesabını er ya da geç yargı önünde sorulacaktır” dedi.

Maraş ve Roboski’de ölenler anıldı


MAYSA DERYAYEVA

 

Maraş Katliamının amaçlarından birinin de Kürt Alevi coğrafyasının demografik yapısını değiştirmek olduğunu belirten Cinbaş, “Kürt Alevi coğrafyasını fiziksel ve kültürel soykırım politikaları akabinde demografik dönüşüme uğratmak isteyen devlet, sistematik politikalar kapsamında Maraş Katliamını özel savaş yöntemleri ve para militer güçler eli ile gerçekleştirmiştir. Tarihi tanıklıklar durumu açıkça ortaya koymaktadır. Yine tarihsel sürecin seyri göstermektedir ki, Maraş katliamı Şark Islahat planı dahilinde yürürlüğe konan asimilasyon, inkar ve imha politikalarının devamı olarak uygulanmıştır. Maraş’ta yapılan katliamın öncesi ve sonrasında gerçekleşen olay ve katliamlar, hedefin sadece Maraş’la sınırlı olmadığını, Maraş katliamı öncesi Hatay Kırıkhan'ın hedef alınması ardından Elazığ ve Malatya'da katliam girişimleri ile devam eden süreç 1978 yılında Maraş'ta gerçekleştirilen katliamın genelde Alevilerin özelde ise Kürt Alevilerin yaşamış olduğu coğrafyanın hedef alındığı göstermektedir. Bu katliamın amaçlarından birisinin de Kürt Alevi coğrafyasının demografik yapısının değiştirilmesi olduğu, katliamdan yıllar sonra Maraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı Aşağı Terolar köyüne 27.000 Suriyeli’nin yerleştirilmesi ile bir kez daha teyit edilmiştir” diye konuştu.

“Maraş katliamı da 43 yıldır bizlerin içinde yara iken, Türkiye halkları içinde bir yüzleşme sorunudur” diyen Cinbaş, “Elbette ki katliamın bununla sınırlı olmadığı Maraş katliamı ardından, Çorum'da gerçekleştirilen katliam ile 12 Eylül darbesine giden yolun altyapısının da oluşturulduğu göz ardı edilmemelidir. 12 Eylül darbesinin ardından faşist cuntanın, kendisine muhalif olan tüm kesimlere karşı nasıl bir tutum içerisine girdiği de birçok çevre tarafından bilinmektedir. Bir diğer önemli husus ise özellikle Alevilerin ve Kürtlerin yaşamış olduğu coğrafyada birçok köyün, dağın, bölge ve akarsu isimlerinin değiştirilmesi ile asimilasyon sürecinin mekan-ıda kapsayan çok derinlikli bir şekilde yürütülmesi durumudur. Bugün Türkiye nüfus yapısına bakıldığında, politik yansımaları ile kıpırdayamayacak kadar suça bulaşmış bir sistemle yaşamak zorunda kalmış ve demokratik olgunlaşmasını yüzleşmeler aracılığı ile gerçekleştirmediği için tamamlayamamış bir gerçeklik ortaya çıkmaktadır. Maraş katliamı da 43 yıldır bizlerin içinde yara iken, Türkiye halkları içinde bir yüzleşme sorunudur. Bu yüzleşme gerçekleşmedikçe sağlıklı bir gelecek de inşa edilemeyecektir” ifadelerini kullandı.

2011 yılında yaşanan Roboski Katliamını anan Cinbaş, “Maraş katliamından yıllar sonra, tam da yukarıda bahsedildiği üzere; gerçek bir yüzleşme yaşamayan Türkiye'de, yine Aralık ayında yaşanan bir başka katliamı buradan anmak ve sorumluları lanetlemek gerekmektedir. 28 Aralık 2011'de Türkiye devletinin savaş uçakları 34 masum sivili bombalarla katletmiştir. Katliamın emir komuta zinciri içerisinde, devletin en yetkili birimlerinin onay ve gözetiminde gerçekleştirildiği bütün çıplaklığı ile gözler önündeyken bugüne kadar bir tek kişi dahi cezalandırılmamış, sorumlular yargı önüne çıkarılmamıştır. Dava dosyası AYM tarafından usuli bahanelerle kapatılmış, gerçeği üstüne beton dökülmüştür. Buradan yaşanan katliamların bütün sorumlularına hatırlatıyoruz, insanlığa karşı işlediğiniz suçların hesabını er ya da geç yargı önünde sorulacaktır” şekilde konuştu.