Mersin için işbirliği çağrısı | Güney Gazetesi Mersin

Mersin için işbirliği çağrısı

Mersin’deki kurumların işbirliği ve diyalog eksikliğini eleştiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin için var olan bütün kurumların her alanda işbirliği ve diyalogla ortak projeler geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. İşbirliğinin güçten taviz verme anlamına gelmediğini belirten Kızıltan, Mersin’deki birçok kurumu da dahil edip hayata geçirecekleri ‘Yeşil Dönüşüm’ projesinin müjdesini verdi.

Mersin için işbirliği çağrısı


ZELİHA ÖZİPEK

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan yaptığı açıklamada “Çağımız iş birliği ve organizasyon çağı” dedi. Tek başına bir güç olmanın, tek başına başarılı olmanın artık geçmiş dönemlerin bir özelliği olduğunu belirten Kızıltan, “Çağımızda ve geleceğin dünyasında; ekonomide, ticarette, üretimde, eğitimde, kentin her alandaki gelişiminde başarılı olmak istiyorsak, sürdürülebilir ve sürekliliği sağlanan bir başarı elde etmek istiyorsak, etkin diyaloga bağlı bir iş birliğini önce kent genelinde tesis etmek zorundayız” dedi. Mersin’in önemli ve köklü kurumları olduğunu söyleyen Kızıltan,  “Ancak, ne kadar köklü, büyük veya önemli olursak olalım, tek başımıza bir şey yapamayız. Her kurumun farklı gücünden, faklı becerilerinden yaralanmak ve bu gücü iyi organize etmek gerekir. Ve bu işbirliğinin kentin bir kültürü haline gelmesi sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Etkin diyalog, organizasyon ve işbirliğinin aynı zamanda bir verimlilik konusu olduğunu söyleyen Kızıltan, Güçlerin dağılması, “küçük olsun ama benim olsun” mantığı veya bunu “bir tek ben yapayım” düşüncesi kısa vadede o kurumlara bir tanıtım sağlayabilir ama orta ve uzun vadede kente geniş çaplı bir katkı vermez. Zaman zaman bu düşünce birlikteliğinin ve işbirliğinin olmaması, kentin dinamiklerinin diyalog eksikliğinden kaynaklanan bir birinden bihaber konumu, kentte birçok benzer projenin, yatırımın birden fazla kurum tarafından mükerrer yapılmasına ve kaynakların israfına neden olmaktadır. Benzer görevleri olan kurumların kendi aralarındaki diyalog ve işbirliği, o kurumların görevlerinin kent içinde daha verimli olmasını sağlayacaktır” dedi.

 

ÜNİVERSİTELER VE BELEDİYELER ÖRNEĞİ

 

İşbirliği ve diyalog konusuna Mersin’de bulunan üniversite ve belediyelerden örnek veren Kızıltan, “Örneğin, kentimizdeki Üniversitelerimiz – ki 4 tane üniversitemiz var-  kendi aralarında;  müfredatın belirlenmesinden açılması gereken ihtiyaç olan yeni bölümlere, kurulması gereken laboratuvarlardan kentin kurumlarındaki temsiliyetlerine kadar her alanda bir işbirliği içindeler mi? Kentin yüksek eğitimine ve kente dair üniversitelerimizin kendi aralarında ortaklaştırdığı bir bakış veya iş birliği var mı? Bu üniversitelerimizin birlikte çalıştığı, ortak projeleri var mı? Yerel yönetimlerimiz, belediyelerimiz kendi aralarında etkin bir diyalog ve işbirliğine sahipler mi? Benzer projeleri ayrı ayrı birbirlerinden bağımsız ve habersiz mi yapıyorlar yoksa ortak bir vizyonları var mı? Belediyelerimizin ortaklaşa yürüttükleri projeler var mı? Varsa bilinmeli, yoksa benzer görevleri olan bu kurumların kendi aralarındaki diyalogu ve iş birliklerini arttıran ortak projeler hayata geçmelidir” sözlerini kullandı.

 

“İŞ BİRLİĞİ YAPABİLME KÜLTÜRÜ VİZYONEL KURUMLARDA GÖRÜLÜR”

 

İş birliği ve diyalog eksikliğinin Mersin’de bulunan ticaret ve sanayi ve meslek odalarında da bulunduğunu söyleyen Kızıltan, “Biz meslek odaları için de aynı şey geçerli. Her ne kadar kentin (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) TOBB’ye bağlı Ticaret ve Sanayi Odaları ve Borsaları olarak ortak bir çatı altında kurulmuş olsak da, acaba kendi aramızda yeterince iş birliği tesis edebildik mi? Yakın iletişim içinde olmak, sürekli birlikte olmak başka bir konu, kent adına, kentin ekonomisi ve ihtiyaçları adına ortak vizyon gösterebilmek, birlikte hareket edebilmek başka bir konudur. Örneğin, kentimizde birlikte hareket eden ve ortak proje üretebilen kaç tane STK var? Yoksa herkes ayrı telden mi çalıyor” sorularını yöneltti. Ortaklık kurmanın ve iş birliği içinde olmanın güçten taviz vermek veya bir şeyleri tek başına yapamayan kurum olmak anlamına gelmediğini söyleyen Kızıltan, “Aksine ortaklık kurabilme, iş birliği yapabilme kültürü ancak kendisine güvenen, vizyonel kurumlarda görülür.

Kültürümüz de de var olan ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ düşüncesi ile ‘Birlikten kuvvet doğar’ gerçeğiyle artık kentin tüm dinamikleri olarak her alanda düşüncelerimizi, projelerimizi, yapmak isteğimiz yatırımları önce ilgili paydaşlarımızla, sonra kentin diğer dinamikleri ile paylaşmalı, düşüncelerini almalı, hatta etkin paydaşlar bularak birlikte hareket etmek zorundayız” dedi. Mersin’de iş birliklerine dayanmayan projelerin başarılı olamadığını, tam bir israf haline geldiğini belirten Kızıltan, “Hele bu sıkıntılı dönemlerde israf edecek paramız var mı? İsraf edecek, boşa harcayacak zamanımız var mı” ifadelerini kullandı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentin neredeyse tüm kurum ve kuruluşları, dernekleri, STK’ları, kamu kurumları, yerel yönetimleri ve üniversiteleri ile sürekli iş birliğinde olduklarını söyleyen Kızıltan, “MTSO olarak bunun yetmediğini, kurumlar arası etkin işbirliklerinin etkin bir organizasyon yapısı altında sürdürülebilir hale gelmesi gerektiğini, bunun bir kültür haline gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Artık tek başımıza kentin dertlerine köklü çözümler getiremeyeceğimizi bilmek zorundayız” dedi.

 

“YEŞİL DÖNÜŞÜM” PROJESİ

 

MTSO olarak en başarılı projelerinin her zaman farklı kurumlarla ve kentin farklı dinamikleri ile birlikte yaptıkları projeler olduğunu söyleyen Kızıltan, Mersin’deki diğer kurumları da dahil edip hayata geçirecekleri yeni projenin müjdesini verdi. Kızıltan, “Yakında kentin her alanındaki yeşil dönüşümü ile ilgili bir projeyi de Mersin’in tüm kurumlarını içine alarak, herkesin deneyim ve bilgisinden yaralanarak hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ne yaparsak yapalım önce işbirliği diyoruz, önce Mersin diyoruz ve diyeceğiz” sözlerini kullandı. Kızıltan son olarak, “Hepimizin ‘Önce Mersin’ demeyi öğrenmesi gerekir. Bunu yerel yönetimlerde, kentin siyasetçileride, iş dünyası da kim olursa olsun bu kentte yaşayan, ekmeğini burada kazanan, geleceğini bu kentte planlayan herkesin, her kurumun “Önce Mersin” demeyi öğrenmesi gerekir” diyerek açıklamasına son verdi.