“Bu mutabakatı kabul etmiyoruz” | Güney Gazetesi Mersin

“Bu mutabakatı kabul etmiyoruz”

Mersin KESK şubeler platformu, 5,5 milyon memur ve memur emeklisini ilgilendiren maaş zammını protesto etmek için “hizmet üretmeme” eylemine gitti. Özgür Çocuk Parkı’nda düzenlenen eylemde emekçiler halay çekip “İnsanca yaşam, demokratik Türkiye”, “Direne direne kazacağız” diye slogan attı. “Toplu İş Sözleşmesini kabul etmiyoruz” yazılı pankart açan emekçiler verilen zam oranlarına tepki gösterdi. Mersin KESK Şubeler Platformu Adına konuşma yapan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, varılan mutabakatta kamu emekçisinin pek çok temel sorununa çözüm bulunmadığını dile çekerek, “KESK olarak devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı kabul etmiyoruz” dedi.

“Bu mutabakatı kabul etmiyoruz”


 ZELİHA ÖZİPEK

 

Hükümet ve Memur-Sen arasında imzalanan 2022’de yüzde 5+7, 2023’te ise yüzde 8+6 ve enflasyon farkı öngören 6. Toplu İş Sözleşmesini kararını protesto etmek için KESK Türkiye çapında “hizmet üretmeme” eylemine gitti. Mersin KESK Şubeler Platformu da Özgür Çocuk Parkı’nda düzenlediği eylemle bu protestoya katıldı. Halayların çekildiği eylemde “Direne direne kazanacağız”, “Direnişten zafere” sloganları atıldı. Platform adına konuşma yapan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, yapılan antlaşmayı “Ölümü gösterip sıtmaya razı etme mutabakatı” diye tanımlayarak, bu mutabakatı kabul etmeyeceklerini söyledi. Sümbül, “5,5 milyon kamu emekçisini ve kamu emekçisi emeklisi olarak ailelerimizi de kattığımızda 20 milyonluk geniş bir kitlenin geleceğini doğrudan ilgilendiren “toplu sözleşme” görüşmeleri taraflar arasında varılan mutabakatla sona ermiştir. Hemen baştan ifade edelim ki, günlerdir bizden adeta kaçırılan, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin ürünü mutabakatın adı “ölümü gösterip sıtmaya razı etme mutabakatıdır. Bilindiği üzere KESK olarak hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifine ilişkin basın toplantımızda varılan mutabakatın içeriğine ilişkin önemli tehlikeye dikkat çekmiştik. Yıllardır birikmiş hiçbir temel sorunumuzu çözmeyen, bir iki puanlık maaş artışları ve sonraki yıllara ertelenen vaatlerle cilalanan bir teklifin mutabakatla sonuçlanmasının çok güçlü bir ihtimal olduğunu ifade etmiştik. Ne yazık ki atılan imza ile ortaya çıkan tablo tam da budur. Hükümet 12 Ağustos’ta yaptığı kamu emekçileri ve emeklileri tarafından tepki ile karşılanan ilk teklifini yenilemek için 11 gün boyunca hiçbir adım atmamıştır” dedi.

 

“OLDU-BİTTİ DURUMUYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”

 

KESK olarak toplantılara defalarca katılmak istediklerini ama bir türlü katılamadıklarını söyleyen Sümbül, “5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi bir “oldu-bitti” durumu ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bu durum bile tek başına 5,5 milyon kamu emekçisine ve emekliye verilen değeri ortaya koymaktadır.  Açıklanan mutabakat ise kamu emekçilerine, emeklilere verilen değeri gösteren bir belgedir. Teklif ve varılan mutabakat arasında iki yıl için toplamda 41 puan fark vardır. Bunun anlamı 5,5 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin en az bir yılının çalınmasıdır.   Buna rağmen sanki büyük bir lütufmuş gibi, altışar aylık dönemlerde enflasyon farkının oluşması durumunda söz konusu farkın maaşlara yansıtılacağı ifade edilmiştir. Öte yandan refah payı talebi yine görmezden gelinmiştir. Bunun yerine hali hazırda sadece sendika üyesi kamu emekçilerinin yararlandığı toplu sözleşme ikramiyesi 235 TL artırılarak 3 ayda 400 TL’ye çıkarılmıştır.  Söz konusu artıştan sendika üyesi olmayan ve 4688 sayılı yasaya göre sendika üyesi olması yasaklanmış bulunan toplamda en az 1 milyon 800 bin kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi yararlanamayacaktır. Dolayısıyla toplu sözleşme ikramiyesinde artışın refah payı talebi ile kıyaslanması veya “refah payı vermiyoruz ama toplu sözleşme ikramiyesini artırdık” denmesinin bir karşılığı yoktur” diye konuştu.

 

 

“EMEKÇİNİN SESİ OLMAYA DEVAME EDECEĞİZ”

 

“KESK olarak 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı kabul etmiyoruz” diye konuşan Sümbül, “Sonuç olarak ortada taraflar arasında bağlayıcılığı olan bir toplu sözleşme metni değil, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personelin durumu başta olmak üzere bilinmez bir tarihe bırakılan bir vaat-temenni metni vardır.  İşkolları toplu sözleşmelerinin içeriği ise “teknik çalışmalar devam ediyor” denilerek tamamen belirsiz bırakılmıştır. Yıllardır yaşanan kayıplar, biriken sorunlar bu yıl konfederasyonların tekliflerine daha fazla yansımıştır. Bu yıl konfederasyonların maaş artış talepleri başta olmak üzere pek çok talebi ilk defa bu kadar bir birine yakınlaşmıştır. Ancak altına imza atılan mutabakat, taleplerde ortaklaşmadan daha önemli olanın bu talepler için mücadelede ortaklaşmak olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. KESK olarak bu yönde yaptığımız çağrılar, kamu emekçilerinin ve emeklilerini daha da mağdur edecek yeni bir “satış” sözleşmesine onay verilmemesi yönündeki uyarılarımız “yetkili” konfederasyon tarafından yok sayılmıştır.  Biz her şeye rağmen sendika-konfederasyon olmanın gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmekle görevli olduğumuz 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sesi olmayı sürdüreceğiz” dedi.

 

 

“TÜM BUNLARDAN SONRA SORUYORUZ, BU MUDUR BAŞARI?”

 

“Bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan gerçek enflasyon %45’i aşmıştır” diyen Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, memur ve memur emeklisine verilen zam oranının yeterli olmadığına dikkat çekti. Varılan mutabakatta kamu emekçisinin çözülmeyen problemlerini Sümbül, şu şekilde sıraladı:

*Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi yine yok.

*Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine yol açan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması başlığı yine yok.

*Farklı adlar altında güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi yine yok.

*“4/C’li 4/B’liler” olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü yine yok.

*Sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi yine yok.

*Torpilin, kayırmanın kapısını sonuna kadar açan mülakat sitemine son verilmesi yine yok.

*OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi yine yok.

*Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için kadın taleplerinin kadın emekçiler tarafından görüşülmesi ve mutabakat metninde ayrı bir başlık altında yer alması yine yok.

*Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi yine yok.