MAYSA DERYAYEVA
6. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin hakem heyetine götürülmeden imzalandığını iddia eden Sümbül, “ 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri dün sona erdi ve hakem heyetine götürülmeden imzalanan bir metin var. Bu metinde ifade edilen taleplerin bizim taleplerimizi karşılamadığını ve kayıplarımız gidermediğini tam tersine bizi açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiğini söyleyebilirim. Çünkü adına yetkili sendika dedikleri sarı sendikanın ortaya koyduğu talepler ilk girişte yüzde 21 zam talebiyle masaya oturup yüzde beşlerle masadan kaldı. Gerçekten de bu satış sözleşmesidir” ifadelerini kullandı.
“GERÇEK ENFLASYONUN ALTINDAKİ ZAMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
TÜİK’ in belirlediği enflasyon rakamlarına göre zam oranın oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Sümbül, “Bu kararla ihtiyaçlarımızı karşıladığımız maddelerden örnekler almadan belirlenen enflasyon olmasına rağmen oranın çok altında zamla karşı karşıya kalmış olduk. Biz kamu emekçileri insanca yaşayacak ücret için bütçe dönemine kadar mücadelemize devam edeceğiz. 27 Aralık Cuma günüde üretimden gelen gücümüzü kullanarak, KESK olarak aldığımız karar gereği hizmet üretmeyerek bu konuda hükümeti taraflarını uyaracağız. Gerçekten bu orta oyunu artık kamu emekçilerin kabul edebileceği şey değil. Daha iyi kamu hizmeti için, insanca yaşamak için bir ücret istiyoruz ve bu ücret aslında 5 buçuk milyon insanı ilgilendiren karar. Böyle bir satış sözleşmesinin altına imza atılması kabul edilebilir bir şey değil. Bu karar kamu emekçisinden, memurdan, işçiden yana bir değerlendirme değil. Bu kararı alana kişiler, memurların aldıkları maaşla nasıl yaşadıklarını unutmuş olmaları gerekiyor” dedi.
“KEŞKE ZAM YERİNE AYÇİÇEK YAĞI ALSAYDIK”
Verilen 400 TL ikramiyenin memurları talepleri doğrultusunda verilmediğini söyleyen Sümbül, “Gıdaya yüzde 32, konuta yüzde 35, ayçiçek yağına yüzde 60 zam yapıldı ve emekçilere yüzde 12 zam yapıldı. Keşke zam yerine ayçiçek yağı alsaydık. Kamu emekçilerle ve çalışanlarla dalga geçiyorlar. Pandemi sürecinde sağlıklarını riske atıp çalışan sağlıkçıların, eğitim emekçilerinin durumu içler aşısı ama bu emekçiler yaşarken açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayıp, iş yerine gelirken de iyi haliyle gelin deniliyor. Bizim pazarda, çarşıda yaptığımız harcamalar bize gerçek enflasyonun ne olduğunu gösteriyor” diye konuştu.