“Bakanlık zar atıyor” | Güney Gazetesi Mersin

“Bakanlık zar atıyor”

“Bakanlık zar atıyor”


 

ABİDİN YAĞMUR

 

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Nesime Aslan, “Gerekli adımları atmadan okulları açmak sadece zar atmak olacaktır. Son 2 senedir ağır yara alan eğitim, yeni dönemde mutlaka yüz yüze yürütülmeli ve yeni olağanüstü durumlar baş göstermedikçe öyle sürdürülmelidir. Ancak bunun sağlıklı olabilmesi için atılması şart olan adımlar vardır ve bunlar için hala çok geç değildir” dedi.

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Nesime Aslan, sendikanın yeni eğitim yılı ve koronavirüs önlemleriyle ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.

 

“BAKMI YAPILMAYAN ARABAYLA YARIŞA KATILACAĞIZ”

 

Pandemide en büyük darbeyi eğitimin aldığına işaret eden Aslan, “Henüz aşı dahi yokken okulları bir açıp bir kapatan, uzaktan eğitim adı altında öğrencilerin bir kısmını gözden çıkaran yönetim tarzı, Milli Eğitimimizden koca bir eğitim dönemini çalmıştır. Hazırlık için bulunmaz nimet olan bu yaz döneminde de MEB'de zihniyet değişmemiş, sadece bakan koltuğunda oturan isim değişmiştir. Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 6 Eylül'de eğitimin her kademede hafta içi her gün yüz yüze başlayacağını bildirse de tedbir ve hazırlık niteliğindeki adımlar atılmadığı için bu açıklama, bakımı yapılmayan bir arabayla yarışa katılınacağının ilanıdır” dedi.

 

“TEDBRİLER İÇİN GEÇ DEĞİL”

 

Turizm sektörünü canlandırmak adına atılan adımların, kontrolsüz sınır ötesi göçlerin, aşılamadaki yetersizliklerin salgın riskini artırdığına değinen Aslan, “Hal böyleyken; gerekli adımları atmadan okulları açmak sadece zar atmak olacaktır. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Son 2 senedir ağır yara alan eğitim, yeni dönemde mutlaka yüz yüze yürütülmeli ve yeni olağanüstü durumlar baş göstermedikçe öyle sürdürülmelidir. Ancak bunun sağlıklı olabilmesi için atılması şart olan adımlar vardır ve bunlar için hala çok geç değildir” ifadelerini kullandı.

 

Eğitimciler neler öneriyor?

 

ABİDİN YAĞMUR

 

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Nesime Aslan, yüz yüze eğitim için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

* Sınıflar bölünmeli, sınıf başına düşen öğrenci sayısı pandemi hesap edilerek belirlenmelidir. Oturma sıralarının arasındaki mesafe bilim insanlarının uyarıları dikkate alınarak belirlenmeli ve sıralar arasına çizgi çekilerek bu mesafenin aşınmaması sağlanmalıdır.

* Sınıf sayısının çoğalmasıyla birlikte ihtiyaç duyulan öğretmen sayısında artış meydana gelecektir. Bu hesaplamaları önceden yapmak, gerçekçi rakamı belirlemek ve öğretmen atamalarını bu ihtiyaç doğrultusunda eğitim başlamadan gerçekleştirmek birçok sorunu çözecektir.

* Sınıflara eskisi kadar öğrenci alınamayacağı düşünülürse zaten yaz boyu bitirilmesi gereken ama ihmal edilen yeni derslik inşalarına hız verilmelidir.

 * Öğretmenlere haftada iki kez yapılacağı söylenen PCR testi zorunlu tutulmamalı gerek Bilim Kurulu gerekse Türk Tabipleri Birliği gibi kurum ve kuruluşlarla bilimsel veriler eşliğinde aşıya ikna çalışmaları yapılmalıdır.

*Okul girişlerinde ateş ölçme kontrolleri yapılmalı, her sınıf için temassız ateş ölçer cihazı sağlanmalıdır.

* Okullarda herkesin maske kullanması zorunlu kılınmalı ve periyodik olarak denetlenmelidir. Maske temini bizzat devlet tarafından sağlanmalıdır.

* Her okulda Covid-19 semptomu gösterdiğinden şüphelenilen çocukların bekleyebileceği özel bir oda olmalıdır. Ayrıca her okulda bir hemşire odası oluşturulabilmesine ilişkin yakın gelecek için adımlar atılmalı, bu konuyu MEB ile Sağlık Bakanlığı akılcı biçimde masaya yatırmalıdır.

* Her okulda kadrolu ve salgın konusunda eğitim verilmiş bir temizlik personeli istihdam edilmelidir. Tuvalet sayısının az olduğu okullarda bu personeller, o bölgedeki kalabalığı da engelleyebilecektir.

* Öğrenciler ve velilerin belli periyodlarla salgın ve hastalığın semptomları konusunda bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.

* Teneffüs saatleri okul bünyesindeki belli sınıflar için ayrı ayrı belirlenebilir. Böylece teneffüs saatlerindeki kalabalık nispeten engellenmiş olacaktır. Her ders sonrası sınıfların havalandırılması sağlanmalıdır.

* MEB, geçen eğitim döneminde mağdur ettiği öğrencilerden bir ders çıkararak, bir yandan olağanüstü bir durumun meydana gelme ihtimaline karşın uzaktan eğitim hazırlıklarını sürdürmelidir. EBA'yı güçlendirmeli, canlı ders konusunda öğretmenleri güvenilmez programlar kullanmaya mecbur etmemelidir. İhtiyaç sahibi öğrencilere bilgisayar/tablet dağıtılma işi tamamlanmalıdır.