“İdarenin rahatlığı topluma yansıyor” | Güney Gazetesi Mersin

“İdarenin rahatlığı topluma yansıyor”

SES Mersin Şube Eş Başkanı Dr. Zeki Sinan Doğan, 1 Temmuz’dan itibaren girilen normalleşme sürecinde toplumda oluşan rahatlığın sebebini yöneticilere bağladı. Yetkililerin sanki pandemi bitmiş gibi davranmasından kaynaklı toplumun pandemiye karşı duyarlılığının azaldığını söyleyen Doğan, “Eğer yeterince aşı yapılmazsa büyük ihtimal Eylül, Ekim gibi 4’üncü dalga bizleri bekleyecek. O yüzden gerekli önlemler alınarak hızlı bir şekilde aşılama sürecinin devam ettirilmesi gerekiyor” dedi.

“İdarenin rahatlığı  topluma yansıyor”


ZELİHA ÖZİPEK

 

Yeni normalleşme sürecinde uyarılarda bulunan Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES) Mersin Şube Eş Başkanı Dr. Zeki Sinan Doğan, virüsün hızla yayılmaya devam ettiğini ve halkın rehavete kapılmaması gerektiğini söyledi. “Yöneticilerin sanki pandemi bitti gibi davranıp hızlı bir şekilde normalleşme adımlarına gitmesi halkın rehavete kapılmasına neden oluyor” diyen Doğan, “Eğer yeterince aşı yapılmazsa büyük ihtimal Eylül, Ekim gibi 4’üncü dalga bizleri bekleyecek. O yüzden gerekli önlemler alınarak hızlı bir şekilde aşılama sürecinin devam ettirilmesi gerekiyor. Daha 55 milyon aşı yapılmış ama bunun en az 130 milyon doz olması gerektiğini en başından beri söylüyoruz. Biz daha 55 milyondayız. Bunu ne zaman yapacağız? O yüzden halkın rehaveti, idarenin rehavetinden kaynaklı. Yöneticiler halka ne verirse halkta onu kullanıyor. Bununla birlikte insanlar 1,5 yıldır sıkıntı içinde yaşıyor. Normalleşme adımlarına geçildiği zaman insanlar hemen rahatlıyorlar. Onu kullanmaya yönelik adımlar atıyorlar. Halkın bu durumu doğru veya yanlış gibi yorumlama dertleri de yok. Bu da gayet doğal bir davranış” dedi.

 

“BAZI DİNİ GRUPLAR HİÇBİR ZAMAN AŞI OLMAYACAK “

 

Pandemi sürecinin yönetim şeklinden kaynaklı halkta aşıya karşı güven probleminin oluştuğuna dikkat çeken Doğan, “Aşı karşıtları yeni değil, eskiden de vardı. Günümüzde de daha da arttı. Bunun en büyük sebebi yönetime güvensizliği sonucu olarak yorumlayabiliriz. Şu ana kadar verdikleri güven yeterli olmadığından dolayı aşıya karşı güvensizlik oluşmaya başladı. Ancak herkesin aşı yaptırması lazım. Güvensizlik olmaması lazım. 1,5 yıldır ülkeyi yönetenler halkın güvenini kaybettiler. Yönetenler krizi yönetemiyorlar. Yöneticilerin acilen herkesin aşılanması için kampanyaların yapması gerekiyor. Ama ne yazık ki bu kampanyalar yapılmıyor. Sağlık Bakanının günde 1 kere çıkıp ‘Aşı olun’ demesiyle olmaz. Daha önce Türkiye’de yapılan aşılamalarda büyük kampanyalar başlatılmıştı. Bütün sağlıkçılar, radyo televizyonlar gibi birçok kurum aşı kampanyasının önemini gösteren çalışmalar yapıyordu. Şu anda görüyoruz ki bunların hiçbirini yapmıyorlar. Sadece Sağlık Bakanının kendi çabasıyla aşı olun demesinin dışında gereken önemli adımlar atılmıyor. O yüzden aşı kampanyasının çok hızlı bir şekilde başlatılması lazım” dedi.

 

Doğan, “Zaten dini eksenli bazı grupları ne yaparsan yap hiçbir şekilde ikna edilemiyor. Yayınlanan aşı haritasında Türkiye’deki batıdaki illerde daha fazla aşı yapılmış doğuda ise daha az aşı yapılmış durumda. Bu bize eğitimin, devlete olan güvenin az olması ve anlamadığı bir dilde anlatmaya aşıyı anlatmaya çalışmanın yetersizliğini gösterir. Bu sebepleri üst üste koyduğun zaman bütün haritalar birbirleriyle örtüşüyor. O yüzden o bölgeye ayrıca onların anlayacağı dilde çalışıp halkı ikna etmeleri gerekiyor. O bölgede etkili olan partilerin bölge halkıyla konuşup çalışmalar yapması lazım. Ama ne yazık ki yapılmıyor. Korona virüsün iyi yönde mutasyona uğramasını beklerken delta varyantı ve delta plus varyantları durumun öyle olmadığını bizlere gösteriyor. O yüzden çok hızlı bir şekilde aşılamanın yapılması lazım. Belki de birkaç varyasyon sonra şu anda kullandığımız aşılar bu mutasyona etki de etmeyebilir. O da çok ayrı bir problemi ortaya çıkaracak.

 

“OLUMSUZ BİLGİ DAHA HIZLI YAYILIR”

 

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Tayyar Şaşmaz, aşılama sürecinde en fazla zorluk yaşanılan yaş grubunun 18-35 olduğunu belirtip, bunun nedenini sosyal medyanın olumsuz etkisine bağladı. Şaşmaz, “65 yaş üstünde aşılama süreci çok başarılı sürdü ama yaş grubunu aşağıya doğru çektikçe ilk etapta aşılananlar iyi giderek aşı olmak isteyenlerin sayısında bir azalma söz konusu. Özellikle 18-35 yaş grubunda aşı yaptırma konusunda isteksizlik var. Bunun sebebi ise bu yaş grubundaki insanlar en fazla bilgiye ulaşabilen yaş grubunu da temsil ediyor. Sosyal medyayı çok aktif bir şekilde kullanıyorlar. Sosyal medyada da aşı konusunda çok fazla kafa karıştıracak bilgi paylaşılıyor. Bu işin uzmanları, devlet otoritelerin yaptığı aşının gerekliliği yönünde mesajlar vermelerine rağmen bu yaş grubunda bir isteksizlik var. Bunun temel nedeni yalan yanlış aşı hakkında olumsuz görüşlerin yayılması, insanların aşıya karşı güvensizlik duymasına neden oluyor. Olumsuz bilgiler çok daha hızlı yayılıyor. İnsanların kafasında daha fazla tereddüt oluşturabiliyor. Bu hastalığa karşı toplumsal anlamda bağışıklık oluşturabilmek için aşı yapmamız gerekiyor. Eğer aşı yapmazsak toplumsal bağışıklık enfeksiyon geçirerek oluşacak. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu hep beraber gördük. Onun için aşı çok önemli” dedi.

 

“TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK KAZANANA KADAR RAHAT YOK”

 

Şaşmaz, “Biraz hızlı bir açılma oldu 1 Temmuz’dan itibaren daha kontrollü olması gerekirdi. Şu an hala ülkemizde günlük 5-6 bin vaka var. Bu bize hastalığın rahat rahat aramızda dolaştığını gösteriyor. Toplumda bu hastalığa karşı duyarlı olan büyük bir popülasyon var. Daha toplumun 3’te 2’sine karşı büyük bir bölümü bu hastalığa karşı duyarlı durumda. Tehlike içerisindeler. Bu hastalığa karşı toplumun 4’te 3’ü bağışıklık kazanana kadar rahat yok insanlara.”