ABİDİN YAĞMUR
Silifke ile Anamur arasında kurulacak 20 balık çiftliğine karşı yerel mahkemede açtıkları iptal davaları reddedilen çevre örgütleri, Danıştay’dan gelen bozma kararıyla umutlandı. Danıştay 6. Dairesi, Silifke, Aydıncık ve Anamur’daki çiftliklerle ilgili bilirkişi raporlarını bilimsel yönden eksik buldu ve dosyaları yerel mahkemeye gönderdi. Davacı avukatlardan Şeyda Afyoncu Tok, “Bundan sonra dosyalarda yeniden keşif ve incelemesi yapılacak ve yeni bilirkişi raporlarına göre tekrar kararlar verilecektir. Bize göre; Danıştay bozma kararlarına uygun şekilde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması halinde, bilirkişi raporlarının doğanın aleyhine yazılması mümkün olmayacaktır. Artık davalarımızda umutluyuz” dedi.
Mersin kıyılarında kümelenmeye başlayan balık çiftliği şirketleri, geçtiğimiz yıllarda ÇED raporları hazırlayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdinde ÇED süreci başlatmış ve ÇED olumlu raporlarını almış, Mersin Çevre ve Doğa Derneği tarafından ÇED olumlu raporlarının iptali istemiyle davalar açılmış, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in isteğiyle belediye de davalara müdahil olmuştu.
Silifke, Aydıncık ve Anamur’daki 20 balık çiftliğine karşı ilçeler bazında ayrı ayrı açılan 3 davaya bakan Mersin 1. İdare Mahkemesi ile Mersin 2. İdare Mahkemesi, davacıların iptal talebini reddetti. Ancak davacılar pes etmedi, dosyaları Danıştay’da temyiz etti. Danıştay 6. Dairesi önüne gelen 3 farklı dosyayı da benzer bir gerekçeyle bozdu ve yerel mahkemeye gönderdi. Danıştay 6. Dairesi’ne göre Silifke Dana Adası, Aydıncık açıkları ve Anamur burnu açıklarında kurulacak balık çiftliklerine karşı açılan davalarda bilirkişi olarak görev yapan heyetin raporu bilimsel kriterler yönünden eksikti.
Danıştay 6. Dairesinin kararlarında, yerel mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi heyetinde, sadece su ürünleri ve deniz biyolojisi alanlarında uzmanlığı olan bilirkişiler olduğu; harita, coğrafya ve çevre mühendisliği alanlarında uzmanların da yer alacağı yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulup konunun detaylı şekilde incelenmesi gerektiği vurgulandı.
“CİDDİ ZARARLAR VERECEĞİ İÇİN DAVA AÇTIK”
Anamur’daki 7 davayı açan Av. Seyda Afyoncu Top, Danıştay 6. Dairesinin kararını GÜNEY için değerlendirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2019 yılında aldığı kararlarla, Silifke, Aydıncık ve Anamur kıyılarında belirlenen deniz alanlarında, yüzlerce kafesle çalışacak 20 adet balık çiftliği kurulumuna onay verildiğini hatırlatan Şeyda Afyoncu Top, “Kararları öğrenmekle, MERÇED’in Başkanı Sabahat Aslan öncülüğünde başlattığımız araştırmada, çiftliklerin kurulacağı bölgelerde, denize girmenin mümkün olmayacağı ve deniz ekosisteminin ciddi ölçüde zarar göreceği bilgisine ulaştık. MERÇED olarak dava açma kararı aldık. Söz konusu davaları açmadan önce bilim insanlarından yardım almamız gerektiğini fark edip, Ege Denizi’ndeki balık çiftliklerini de inceleyen kimyager ve çevre bilimci Doçent Doktor Enver Yaser Küçükgül’den yardım talep ettik. Sağ olsun bizleri kırmadı ve talebimizi kabul etti” dedi.
“BİLİRKİŞİNIN TARAFFSIZ OLMAYACAĞINI BELİRTTİK AMA REDDEDİLDİ”
Enver Yaser Küçükgül’ün her biri yaklaşık 400 sayfa olan 20 adet balık çiftliğine ait ÇED raporlarını, tüm detaylarıyla incelediğini, raporlardaki hataları, yanlışlıkları, eksiklikleri her bir dosya için ayrı ayrı tespit ettiğini belirten Top, “Hep birlikte günlerce yaptığımız çalışma sonrasında biz avukatlar, Enver Bey’in verdiği bilgilerden yola çıkarak dilekçelerimizi hazırlayıp, ilçeleri bölüşerek davaları açtık. Yani Silifke’deki davaları Av. Ayşe Doğan, Aydıncık’taki davaları Av. Semra Kabasakal ve Anamur’daki 7 davayı ise ben açtım. Yargılama aşamasında alınan keşif kararı ile birlikte bilirkişi seçimine ve bilirkişilerden Doçent Dr. Deniz Ayas’ın bilirkişiliğine itiraz ettik. Çünkü Deniz Ayas’ın daha önceleri Mersin Kültür Balıkçıları Derneği’nin genel kuruluna katıldığını ve denetçi seçildiğini, davaların açılmasından kısa bir süre önce de bu görevinden istifa etiğini öğrendik. Ne yazık ki yerel mahkemece bilirkişinin tarafsız olamayacağı için görevden el çektirilmesi gerektiğine dair itirazlarımız kabul görmedi. Sonuçta keşifler yapıldı ve beklediğimiz üzere raporlar aleyhimize geldi. Sonrasında rapora itirazlarımız da kabul edilmedi ve geçtiğimiz yıl davalarımız reddedildi. Yaptığımız temyiz başvuruları üzerine Danıştay 6. Dairesi hem ÇED raporlarına hem bilirkişi raporlarına dönük itirazlarımız ile temyiz taleplerimizin birçoğunu haklı bulmuş ve kararları esastan bozmuştur” ifadelerini kullandı.
“KEŞİFLER EHİL KİŞİLER ELİYLE YAPILMALI”
Avukat Şeyda Afyoncu Top, davaların bundan sonraki süreciyle ilgili şunları söyledi:
“Bundan sonra Danıştay’ın ayrıntılı bir şekilde kaleme aldığı bozma kararları doğrultusunda dosyalarda yeniden keşif ve incelemesi yapılacak ve yeni bilirkişi raporlarına göre tekrar kararlar verilecektir. Bize göre; Danıştay bozma kararlarına uygun şekilde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması halinde, bilirkişi raporlarının doğanın aleyhine yazılması mümkün olmayacaktır. Çünkü bozma kararlarında bilirkişilerin de dikkat etmesi gereken mevzuat hükümleri ayrıntılı şekilde belirtilmiştir. Umarız ki keşifler ehil bilirkişiler marifetiyle yapılır ve olması gerektiği gibi bilime ve doğaya uygun kararlar verilir. Sonuç itibariyle artık davalarımızda umutluyuz.”