“Su hayattır, can almasın” | Güney Gazetesi Mersin

“Su hayattır, can almasın”

“Su hayattır, can almasın”


 

NİHAT ALTUNTAŞ

 

Özellikle Mersin ve Adana bölgelerinde çok fazla görülen, yasak olmasına rağmen sulama kanallarına girerek serinlemeye çalışanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Baraj, sulama kanalı ve göletlere girenlerle ilgili yazılı açıklama yapan DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız konuyla ilgili uyarılarda bulundu. Yıldız uyarısında, ailelerin çocuklarına sahip çıkmaları gerektiğini belirterek, “Serinlemek ya da yüzmek maksadıyla barajlar ve kanallara girmek hayati risk oluşturmaktadır. Baraj, gölet ve sulama kanallarına girmenin tehlikeli ve yasak olduğu bilinmelidir. Su sıcaklığının düşük olması sebebiyle vücut ısısının düşmesi sonucu hipodermi yaşanabilmesi ve tatlı suyun kaldırma kuvvetinin deniz suyuna oranla düşük olması risk yaratıyor” dedi.

Sıcak havalarda serinlemek için baraj, sulama kanalı ve göletlere girenlerle ilgili Devlet Su İşleri Genel Müdürü Kaya Yıldız uyarılarda bulundu. Vatandaşların uyarı levhalarının bulunduğu yerlerde suya girmemelerini isteyen Yıldız, bu konuda çeşitli önlemler aldıklarını söyledi. Yıldız, “Burada en büyük görev ailelerimize düşüyor. Çocuklarımıza sahip çıkması gerekiyor. Böyle olumsuz durumların yaşanması bizi üzüyor. DSİ olarak vatandaşların serinlemek için girdiği baraj, gölet ve sulama kanalları gibi sulak alanlarda meydana gelen boğulma vakalarına karşı çeşitli önlemler aldık. Sulama sezonu öncesi muhtar, köy imamı, ilgili kurum kuruluş temsilcilerine boğulma vakıalarına karşı bilgilendirme amaçlı SMS gönderdik. Aynı zamanda basın, kamu spotu, SMS yoluyla sistemde kayıtlı kişilere uyarılarda bulunduk. Baraj, gölet ve sulama kanallarına uyarı levhaları koyduk. okullarda öğrencilere yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirdik” dedi.

 

“SU DERİNLİĞİ ANİDEN DEĞİŞİR”

 

Baraj, gölet ve sulama kanallarına girilmesinin tehlikelerine dikkat çeken Yıldız, “Zemin yapısının dalgalı ve engebeli olması sebebiyle su derinliğinin ani olarak değişim göstermesi, yukarı havzadan gelen killi ve siltli malzemenin birikimiyle zeminin çamur formunda olması, su içindeki bitkilerin doğal olarak gelişmesi, su sıcaklığının düşük olması sebebiyle vücut ısısının düşmesi sonucu hipodermi yaşanabilmesi ve tatlı suyun kaldırma kuvvetinin deniz suyuna oranla düşük olması risk yaratıyor" ifadelerini kullandı.

 

“BOĞULMA VAKALARI YAŞANIYOR”

 

Suya girilmesi yasak olan bölgelerde boğulma vakalarının yaşandığının altını çizen Yıldız, şunları kaydetti; “Serinlemek ya da yüzmek maksadıyla barajlar ve kanallara girmek hayati risk oluşturmaktadır. Baraj, gölet ve sulama kanallarına girmenin tehlikeli ve yasak olduğu bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki her yıl sulama kanalı, baraj ve göletlerde serinlemek isteyen onlarca çocuğumuz ve gencimiz can vermektedir. Uzmanlar, deniz, nehir, göl, sulama kanalı veya havuza yüzmek ya da serinlemek için girenlerin çoğunun yüzme bilmediğini ifade ediyor. Biz diyoruz ki ‘Su hayattır, can almasın. Gölet, baraj ve sulama kanallarında gerekli uyarı levhalarımız var. Suya girilmesinin tehlikeli olduğuna dair uyarı levhalarımız var. Sulama kanallımızın çevrelerinde de çitlerimiz var. Özellikle yerleşim yerlerinin içinden geçen kanalların kenarlarında çitlerimiz var. Ama buna rağmen çocuklarımız havanın sıcak olması nedeniyle serinlemek için buralara giriyor. Çocuklarımız göletimiz korunaklı olmasına rağmen çitleri keserek suya giriyor. Burada en büyük görev ailelerimize düşüyor. Çocuklarımıza sahip çıkması gerekiyor. Böyle olumsuz durumların yaşanması bizi derinden üzüyor”