Kadın avukattan Cumhur İttifakı’na tepki: Hayret ve kaygı verici | Güney Gazetesi Mersin

Kadın avukattan Cumhur İttifakı’na tepki: Hayret ve kaygı verici

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AKP ve MHP gruplarının, belediye ile Mersin Barosu arasında kadınlar ve çocuklar için işbirliği protokolü yapılmasını ikinci kez reddetmesi tepkilere neden oldu.

Kadın avukattan Cumhur İttifakı’na tepki: Hayret ve kaygı verici


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Bugüne kadar birçok kadına şiddet ve çocuk istismarı davalarına bakan Mersin Barosu avukatlarından Şerife Arıcı Yıldız, "Merkezi iktidarın kadına yönelik şiddete bakışını çok net bir şekilde ortaya koyan bu karar, dramatik olduğu kadar, kadınların ‘Ölmek istemiyorum!’  çığlığı atarken  herkesin gözü önünde öldürüldüğü  bir ülkede, Mersin gibi modern yaşam biçimini seçmiş bir kentte hayret ve kaygı verici" dedi.

Son birkaç yılda Mersin’de işlenen kadın cinayetlerindeki artışın kaygı verici olduğunu ifade eden Yıldız, Mersin’de birçok kadın derneğinin bulunduğunu ve bu kadın derneklerinin bir araya gelerek   oluşturduğu Mersin Kadın Platformu'nun, kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı tek ses olarak tepkilerde bulunduğunu etti.

Yıldız, şunları söyledi: “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Meclis’ten kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda Mersin Barosu ile yapılacak eğitim çalışmaları için protokol yapma yetkisi istedi. Talep Cumhur İttifakı Meclis Üyelerinin oluşturduğu çoğunluk oyuyla reddedildi. Merkezi iktidarın kadına yönelik şiddete bakışını çok net bir şekilde ortaya koyan bu karar, dramatik olduğu kadar, kadınların ‘’ Ölmek istemiyorum!’’  çığlığı atarken  herkesin gözü önünde öldürüldüğü  bir ülkede, Mersin gibi modern yaşam biçimini seçmiş bir kentte hayret ve kaygı verici.”

 

ŞİDDETE KARŞI TOPLUMSAL DURUŞ, TEK TEK MÜCADELEDEN ÇOK DAHA ETKİLİ

 

Şiddete yönelik toplumsal duruşun, tek başına mücadeleden daha fazla etkili  sonuç vereceğini aktaran Yıldız, "Ben de Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Kurucuların bir  komisyon üyesi olarak TÜBAKKOM'un yürütme kurulunda iki dönem çalışmış, 6284 sayılı yasanın taslak çalışmalarına katılmış  bir avukat olarak, gerek Kadın Hakları Merkezi'nde  takip ettiğimiz davalardan gerekse  ofisimizdeki  takip ettiğimiz davalardan çok iyi biliyorum ki kadına yönelik şiddetle mücadele toplumsal olmadığı ve bir devlet politikası olarak uygulanmadığı sürece,  ceza yaptırımları ile başarılı olmak mümkün değil. Kurumlar kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarını bağımsız olarak da gerçekleştirebilir elbette. Ancak şiddete karşı toplumsal duruş, tek tek mücadeleden çok daha etkili ve sonuç verici. Bu nedenle bunun gibi kurumsal dayanışmalar önemli. Kadının yaşam hakkını tanımayan Mersin Büyükşehir Belediyesi Cumhur İttifakı Meclis üyelerini şiddetle kınıyorum. Onları insanlığa davet ediyorum” dedi.