ZELİHA ÖZİPEK
Pandemi kısıtlamalarından en çok etkileneceklerinin başında yeme içme sektörü geliyor. Mersinli lokanta ve restoran sahipleri yasakların başlamasıyla birlikte maddi ve manevi zor süreçlerden geçmeye başladı.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan kararlara göre; lokanta, restoran, kafe ve kafeterya gibi yeme içme sektöründe hizmet veren mekanlar, 10.00 – 20.00 saatleri arasında sadece paket servis ve gel al şeklinde satış yapabilecekler. Bu yeni düzenlemeyle birlikte Mersin’deki esnaflar maddi ve manevi bir külfet içerisine girdiler. Ekonomik krizle birlikte işlerini toparlamaya çalışan Mersin esnafı alınan bu kararla birlikte kara kara düşünmeye başladı.
20 yıldır Mersin’de tantuni dükkanı işleten Uğur Toprak, alınan yeni tedbirlerle birlikte maddi ve manevi olarak çok fazla zarar ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Alınan yeni kararlarla birlikte bazı elemanlarımızı işten çıkarmak zorunda kaldık. Yıllarca emek verdiğimiz insanlarla vedalaşmak zorunda kalıyoruz. Bu süreçte işten çıkarmak zorunda olduğumuz kişiler bizlere tavır da yapıyor ve bu sebepten dolayı sadece para kaybetmiyoruz aynı zamanda insan da kaybediyoruz.”
‘‘İNSAN EVİNE EKMEK GÖTÜRMEDİ Mİ ZATEN HER GÜN ÖLÜR’’
Satışların çok fazla azaldığını belirten Toprak, insanların toplu taşıma araçlarını rahatlıkla kullandıklarını, her türlü kalabalık ortamlara girebildiklerini ve tedbirlerin tüm alanlara yayılmamasından şikayet ediyor. Bunun bir küresel tehdit olduğunun farkında olduğunu söyleyen Toprak, “İnsan sağlığının psikolojik durumunu da düşünmeleri gerekiyor. Ölüm tehlikesi var biliyoruz fakat insan evine ekmek götüremedi mi her gün ölüyor. Ülke de zaten ekonomik kriz var ve bu şekilde kararlar alındıktan sonra kriz daha da derinleşiyor. Bu alınan tedbirlerin düzenlemesi ve herkesi kapsaması lazım. Tek bir sektör üzerinden kısıtlamalar yapmak çok yanlış ve bir çözüme götürmez” diye belirtti.