Yetersiz önlem vaka sayısını arttırdı, hastaneler dolup taştı | Güney Gazetesi Mersin

Yetersiz önlem vaka sayısını arttırdı, hastaneler dolup taştı

Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, Mersin’de günlük vaka sayısının 100’ü bulduğunu sadece Mezitli’de son bir ay içinde her gün 14 kişinin testinin pozitif çıktığını iddia etti. Alınan önlemlerin yetersiz olduğuna işaret eden Antmen, salgında ikinci dalganın daha da ağır olacağını kaydetti.

Yetersiz önlem vaka sayısını arttırdı, hastaneler dolup taştı


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüse karşı önlemlerin Türkiye’de azaltılmasının ardından vaka sayısında her geçen gün artış yaşanıyor. Vaka sayısının arttığı iller arasında yer alan Mersin'de, Toros Devlet Hastanesi, Şehir Hastanesi ve Üniversite Hastanesi'nde tedavi gören hasta sayısı toplamda neredeyse 400'ü buluyor. Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, bu hastanelerde tedavi görenlerin sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, ilerleyen günlerde özel hastanelerin yeniden pandemi hastanesine dönüştürülebileceğini söyledi. Antmen, 31 Ağustos'ta açılması planlanan okulların ise tüm tedbirlerin alındıktan sonra açılması görüşünde. Antmen, "Şu anda Toros Devlet Hastanesi'nde serviste yatan hasta sayısı 250, Şehir Hastahanesi'nde yatan hasta sayısı 100, Üniversite Hastanesi’nde 60 civarında servis hastası var toplam 400 servis hastası bunlara ekstradan 70 civarında yoğun bakım hastası var. Hastaneler gerçekten dolmuş taşmak üzere. Yakında yeniden pandeminin başında yaptıkları gibi özel hastanelerde pandemi hastanesi uygulamasını başlatmak zorunda kalacaklar gibi görünüyor bu anlamda sayılarımız çok korkunç" dedi.

 

"SADECE MEZİTLİ’DE GÜNLÜK VAKA 14"

Mezitli ilçesinde her gün ortalama 13-14 vaka görüldüğünü dile getiren Antmen, Mezitli'ye bakıldığında Mersin genelindeki toplam vaka sayısının 100 bulmasının ise kaçınılmaz olduğunu söyledi. Mersin’deki toplam hasta sayısı arasında 100'e yakın sağlık çalışanın da olduğunu kaydeden Antmen," Mersin'de her gün 100 vaka varsa Türkiye’de her gün 5 bin vaka olması kaçınılmaz. Vakaların yüzde 60 İstanbul’da. Sağlık Bakanı'nın açıklamasına baktığımızda dünden daha kötü olan şehirler arasında vakalarda İstanbul ilk 5 il içerisine giriyor. Bu da İstanbul'un virüsten kırıldığı anlamına geliyor. Mersin’de bile 100 vaka görülüyorsa orda binin altında tutmaya çalıştıkları sayı hiç gerçekçi olmadığı kesin. Böyle olunca ölüm sayıları da tespit edilemiyor. Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı, Mersin’de pandemi döneminde 30 ölümün olduğunu söyledi.  Sağlık Müdürlüğü’nün, valiliğin buna yönelik bir açıklaması yok. Açıklama yapmaktan çekiniyorlar" diye konuştu

 

"ÖNLEMER ALINIRSA OKULLAR AÇILABİLİR"

Sağlık Bakanlığı ve hükümetin pandemi sürecini yürütme konusunda ciddi belirsizlik yaşadığını bu belirsizlikten kaynaklı alınan kararların yanlış olduğunu söyleyen Antmen, şöyle konuştu:

"Bu belirsizlik içerisinde alınacak her kararın yanlış olacağını düşünüyoruz. Yani okulları açalım deseniz de yanlış olur açmayalım deseniz de yanlış olur ama şu bir gerçek eğerki önlemleri yeterli alabiliyorsanız ama önlemlerden kastım televizyona çıkıp vatandaşa maske takın, fiziksel mesafeye uyun, elinizi yıkayın demek önlem değildir.  Siz önlemleri alıp halka uygulayatacaksınız.  Pandeminin Türkiye’de nasıl bir seyir izlediği konusunda hiçbir şeffaflık olmadığını düşünüyorum. Netlik yok, bu netlik olmayınca okullar açılsın mı açılmasın mı sorusuna cevap vermek gerçekten zor.

Ama şu var, diyelim ki pandemiyi iyi yönettiler, önlemler aldılar, çocukların nerde nasıl ne yapması gerektiği konusunda çok net belirlemeler yapmalılar. O vakit okulların açılması gerektiğini düşünüyorum. Şu bir gerçek okulda ya da iş hayatında pandemiden önceki hayatımıza önümüzdeki birkaç yıl içerisinde dönmemiz mümkün değil"

 

"BELİRSİZLİK KAYGIYI ARTTIRIYOR"

Türkiye’deki günlük vaka sayısının ve ölümlerin şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğinin altını çizen Antmen, böylelikle halkın ben ne yapacağım duygusunun netleşeceğini söyledi. Antmen, "Nerde ne varsa söyleyeceksiniz ki halkta belirsizlikten kaynaklı kaygılarını azaltacak. Bunların hiçbiri yapılmıyor, hiçbiri yapılmadığı içinde yarın ne olacağı hiç belli değil. Bizim çok net olarak önerdiğimiz şeffaflık olsun, özellikle illerde şeffaflık olsun. İllerde pandemi kurulu diye kurullar var bizde üyesiyiz ama 12 nisandan bu yana toplandı mı toplanmadı mı bilmiyoruz. Sadece bir kere toplantılarına katıldık orada dedik ki Mersin’deki pandemi kurulu, bilim kurulu gibi olsun. Nerede vaka varsa masaya yatıralım. Ama onlar sitelerde vatandaşların nasıl asansörü kullanacağını, sitenin bahçesine inip inmeyeceğini tartışıyorlar il pandemi kurulunda. Yani Mersin'e özel hiçbir şey tartışılmıyor. Ya da Mersin'in bilgilerine dair en ufak bir açıklama olmuyor. Böyle olunca da çok ciddi bir belirsizlik oluyor bu belirsizlikte kaygıların artmasına neden oluyor" dedi.

 

"TEST YAPMIYORLAR"

Daha önce Kovid temaslı herkese test yapıldığını ancak Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı yeni genelgeyle bu testlerin artık yapılmadığını anlatan Antmen, "Şimdi temaslıysan git evinde dinlen diyorlar 14 gün boyunca. Yine bir hafta öncesine kadar Kovid testi pozitif çıkan herkesi hastaneye yaptırıyorlardı şimdi zatüresi ağır olanları yaptırıyorlar. Her ay bir protokol değişiyor. En son protokol de hastanın testi pozitif ama kliniği çok ağır değil ilaç verip evinde kullanmasını söylüyorlar. Ama bu ilaçlarında yan etkileri var. Hastanede yatan kişiye 12 saatte bir EKG çekiyorsun, evde yatan kişiye tetkiki nasıl yapacaksın yani ilacın kontrolünü nasıl sağlayacaksın bir sürü yan etkisi olan ilaçlar bunlar"diye konuştu.

 

"PANDEMİ BOŞA DÖNEN ÇARK GİBİ İŞLİYOR"

Salgın önlemlerinin ne halkı nede doktorları korumaya yönelik olduğunu sadece ekonomiyi düzeltmeye yönelik hamilelerin yapıldığını ifade eden Antmen, eğer gerekli önlemler alınamadığında sonbaharda vaka sayısının katlanacağını aktardı. Antmen, "Türkiye'de hareketliliğin kısıtlanması açısından ekonominin durması lazım. Yani üretimin, hizmet sektörünün durması lazım ama orayı durdurmuyorsun 3 günlük 4 günlük tatillerde sokağa çıkma yasağı ilan ediyorsun. Bunun bilimsel açıdan hiçbir yararı yok. 11 Mart tarihinde  ilan edilen pandemi 5 aydır boşa dönen bir çark gibi işliyor. Ekim, Kasım ayından sonra yani havlar biraz daha soğuduğunda virüsün cansız ortamda yaşama şansı biraz daha arttığında çok daha riskli işlerin olacağını düşünüyorum. Hakikaten ikinci dalganın geleceğini tahmin ediyorum"

 

"VİRÜSÜN OLDUĞUNA İNANMAYAN KESİM VAR"

Türkiye'de alınan önlemlerin ciddi olmamasından kaynaklı salgının gerçekliğine inanmayan bir kesimin de olduğunu anlatan Antmen, şunları söyledi: "Halkın sizin önerilerinizi ciddiye alması için sizin ciddi işler yapmanız gerekir. Yani AVM'ler, toplu ibadethaneler  açılmayacaktı. Toplutaşıma araçlarında en fazla 20 kişi oturması şeklinde olacaktı ki vatandaş da bu virüsün tehlikeli olduğunu anlasın.  Virüsün  Amerika oyunu olduğunu düşünen insanlar var. Bu neden böyle çünkü ne Sağlık Bakanlığı gereken tedbirleri alıyor ne de bilim kurulu yumruğunu masaya vurup sağlık bakanlığına tedbirleri aldırtabiliyor. Toplumun yüzde 20 virüsün olduğuna inanmıyor"