ESRA ŞASİ YAĞMUR
4 kız bir erkek çocuğu olan Urkan, iki kez evlenmiş ancak her iki evliliği de istediği gibi gitmeyince çocuklarıyla kendine yeni bir hayat kurmuş. Daha önce bici bici satan bir akrabalarına yardım etmek ve evin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan Urkan, ikinci eşinden ayrılınca kendi tezgahını kurmuş.
Urkan, "Bici işini 3 yazdır yapıyorum. İkinci eşimin halasının oğlu bu işi yapıyordu ben de eve katkı olsun diye ona yardıma gidiyordum. Sonra eşimle aramızda problemler oldu ve ayrıldık bende kendi bici bici tezgahımı kurdum. Muhallebisini, şerbetini herşeyini kendim yapıyorum. Bir tek buzunu motorla fabrikadan kendim gidip alıyorum. Bu işin zor yanları da var. İki yıl önce trafik kazası geçirdim 6 ay evde yattım. O zaman tezgahı kapatmak zorunda kalmıştım" dedi.
Bici bici satışından kazandığı paranın yetmediğini sadece faturalarını ödeyebildiğini kaydeden Urkan, "Buradan kazandığım yetmiyor ama nafaka var. Nafaka alıyorum yollarsa, öyle geçiniyoruz. Aylık kazanç hiç belli olmuyor. İşine göre değişiyor. Kimi ay 3 bin kimi ay 2 bin 500 tl kazanıyorum. Kimi zaman da bin lira kazanıyorum. Çünki masrafları çıkardığın zaman eline geçen az oluyor. Onunla da faturaları ödüyorum çok şükür o da yetiyor. Yaz kış böyle bir işim olsa kimseye muhtaç olmam" diye konuştu.
"ZAM YAPINCA BAZI MÜŞTERİLERİM BU YIL GELMİYOR"
Geçtiğimiz yazlara göre bu yıl bici bici satışında azlma olduğunu ifade eden Urkan, bunun nedenini ise çok fazla yer değiştirmeye ve bici bicinin porsiyonuna yaptığı zamma bağlıyor. Urkan, "Geçtiğimiz yazlara göre satışlar az da olsa düştü. Çünki herkes burayı biliyor. Mesela geliyorlar bakıyorlar göremiyorlar. İki ay sonra tesadüfen gören oluyor. Öyle öyle geliyorlar yeniden. Bazı aileler de bu yıl zam yaptığım için gelmemeye başladı. Geçen yıl 5 liradan satıyordum. Bu yıl 7 buçuk lira. Çünki aldığım malzemelere yüzde 50, yüzde yüz 100 zam geldi. Gıda boyasının kilosu 150 lira. Şekeri var. Buz alıyorum. Bunlar hep masraf. Malzemelerin fiyatı artınca bende mecburen zam yapmak zorunda kaldım" dedi.
"İlk yaz çok zorlandık"
İlk yaz seyyar tabla arabasında bici bici sattığını aktaran Urkan, o yaz kazandığı parayla üç tekerlekli motor alıp tezgahını biraz daha büyüttüğünü dile getirdi. Urkan, "İlk yaz seyyar tabla arabasında satış yapıyordum. Çok zorlanıyorduk. Kızlarım iki tekerli motorumuzla tabureleri, masaları taşıyordu bende bici arabasını itiyordum. Azmettik uğraştık çok şükür üç tekerli motoru aldık. Şimdi daha rahat malzemeleri taşıyoruz" diye konuştu.
Akşam saat 7 gibi tezgahı kurduklarını gece 24'e kadar satış yaptıklarını anlatan Urkan, bazen çevredeki binalarda yaşayan insanların, müşterilerinin konuşmalarından rahatsız oldukları için zabıtaya şikâyette bulunduğunu söyledi. "Zabıta gelip uyarmazsa hep burdayım" diyen Urkan, " İnsanlar balkonlarında uyudukları için sesten rahatsız oluyorlar. Gece 24:00'e kadar satış yapıyoruz. Bazen gece 1 buçuğa kadar kalkmıyor müşteri, mecburen bekliyoruz" dedi.
"ÖZGÜVENİM ARTTI"
Kadınların yanı sıra erkeklerin de kendisine destek verdiğini, yaptığı işle ilgili olumlu yorumlar alınca özgüveninin yerine geldiğini belirten Urkan, "Erkek müşterilerimiz de helal olsun, kadının zaferi gibi söylemler de bulunuyorlar. Bu sözleri duymak hoşuma gidiyor. Öz güvenim artıyor. Mahalledeki komşularım da bana destek veriyorlar. Onlar da gelip bici bici yiyorlar. Bir kadının başkasına muhtaç olmadan ekmeğini kazanması çok güzel. Kim ister ki başkasına muhtaç olmayı" şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARIM KÜÇÜK OLDUĞU İÇİN BAŞKA İŞ YAPMIYORUM"
Diğer üç çocuğu küçük oldukları için onları bırakıp tam zamanlı bir işte çalışmadığını, sadece yaz aylarında bu işi yaptığını aktaran Urkan, "Küçük çocuklarım olduğu için başka bir iş yapmam zor. Kışın okul olduğu için çalışmıyorum. Sadece yazları bu işi yapıyorum. Çocukların biri sabahçı diğeri öğlenci. Onları okula götürüp getiriyorum. Çocukları da başka birine bırakıp çalışamıyorum. Geçen kış kokoreç satmak istemedim üç tekerli motorla, çocukları evde yalnız bırakmadığın için yapamadım. Annemin ve babamın evinde yaşıyorum. Kira vermiyorum ama oturduğum ev her an satılma gibi bir durumu var. Ev kirası vermediğim için bici biciden kazandığım ve nafaka şimdilik yetiyor" dedi.
EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİ KIZLARI
19 yaşındaki üniversite öğrencisi Işıl Nur Görkem ve 17 yaşındaki Cemre Görkem, bu işte annelerinin en büyük destekçileri. Her iki kız kardeş anneleri gibi bici bici tezgahının başına geçip gelen müşterilere servis yapıyor.
Annesinin bu işi yapmasından gurur duyduğunu belirten, Çukurova Üniversitesi Muhasebe Bölümü öğrencisi Işıl Nur Görkem, "Yaz aylarında annneme yardımcı oluyorum. Annemle gurur duyuyorum. Bu zamanda kadınların kendi ayaklarının üzerinde durması çok önemli. Hele ki günümüzde daha önemli. Arkadaşlarım da bu işi yaptığımız için bize destek veriyorlar. Gelen müşterilerimiz de kadın olsun erkek olsun bizi destekliyorlar" diye konuştu.