ESRA ŞASİ YAĞMUR
Mersin Kadın Platformu, Mersin’de uzun yıllar boyunca babalarının istismarına maruz kalan 3 kız kardeşin davasının takipçisi olacağını duyurdu. Platform üyeleri, 14 Temmuz’da Mersin Adliyesi’nde görülecek olan ilk duruşmaya ilişkin tüm kadınları, mağdur kardeşlerle dayanışmaya çağırdı.
Konuyla ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın açıklamasında konuşan platform üyesi Canan Yüce, geçtiğimiz şubat ayında Mersin'de S.D isimli şahsın, 3 kızını çocukluklarından beri istismar ettiği iddialarının basına yansıdığını ve dava sürecinin başladığını ifade etti. İstismara maruz kalan kardeşlerin yıllarca korkutularak susturulduğunu belirten Yüce, davanın takipçisi olacaklarını dile getirdi. Yüce, “Bu davanın ilk duruşması 14 Temmuz Salı günü saat 14.00 de Mersin Adliyesi 3. Ağır ceza mahkemesinde görülecektir. Biz kadınlar, Türkiye çapında TCK103 Çocuk Cinsel İstismarına Affına Karşı Kadın Platformu öncülüğünde başlatılan kampanyaya Mersin'den de ses veriyor hem ülke çapında hem de kentimizde istismarcı, taciz, tecavüzcülerin ve bu kültürü üretmekten geri durmayanların peşini bırakmayacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Mersin’deki tüm kadınları, 14 Temmuz’da Mersin Adliyesine, kız kardeşlerimizle dayanışmaya çağırıyoruz!” dedi.
“ÇOCUK İSTİSMARINDA TÜRKİYE 3. SIRADA”
Türkiye'de cinsel suçların yüzde 46'sının çocuklara karşı işlendiğini belirten Yüce, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3'üncü sıradadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalayalı 30 yıl geçmesine karşın halen sözleşme prensiplerinin çocukların yaşamında yeterince yer alamadığı görülmektedir. İmzacı taraf devletin, çocuğun her türlü hakkını korumak zorunda olduğu prensibini hatırlayacak olursak istismar edilen çocukların sayısının bu denli artıyor olması bu durumla bağdaşmamaktadır. Hükümetin uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Cinsel istismar davalarında soruşturma titizlikle ve etkin biçimde yürütülmeli, dava süreçlerinde faillere ceza indirimleri, iyi hal indirimleri gibi indirimler uygulanmamalıdır. Bu gibi uygulamalar bundan sonra işlenecek cinsel suçların failleriyle iş birliği yapmak demektir. Cinsel istismar, devletin tüm kurumlarında ciddi bir toplumsal sorun olarak ele alınmalı, koruyucu ve önleyici yasalar uygulanmalıdır. Toplumsal bilincin artması ve farkındalık oluşturmak için çalışmalar yapılmalı, çocuk istismarlarıyla çalışacak kurumlar yaygınlaştırılmalı, bu kurumlarda cinsel istismar konusunda uzmanlaşmış nitelikli meslek elemanı istihdamı artırılmalı ve tüm süreçlerde sivil toplum örgütleriyle iş birliğine gidilmeli, Çocuk İzlem Merkezleri her yerde kurulmalıdır”
“ADALET YERİNİ BULSUN”
Basın açıklamasına katılan ancak görüntü vermekten kaçınan mağdur kız kardeşlerin annesi S.A, ise gazetecilere yaptığı açıklamalarda bugüne kadar korku içinde yaşadıklarını ve istismarcı şahıs tarafından susturulduklarını söyledi. Daha önce yanlarında olan akrabalarının artık yanlarında olmadıklarını davayı geri çekmeleri için tehditlerde bulunduklarını anlatan S.A, akrabalarıyla konuşmak için giden iki oğlunun ise darp edildiğini iddia etti. Yaşanan olaylardan dolayı diğer iki çocuğunun da hayatından endişelendiğini onların başına bir şey gelmemesi için evden çıkarmadığını ifade eden anne S.A, “Erkek çocukların başları belaya girecek diye çok korkuyorum. Onlara da artık söz geçiremiyorum” diye konuştu.
Bu süreçte kadın örgütlerinin yanlarında bulunmasının kendilerine güç verdiğini anlatan S.A, “Adalet yerini bulsun. Bu kişi ceza alsın. Biz yandık başka ailelerde yanmasın” dedi.