BAL GİBİ BİR YAŞAM
Bal, Antik çağlardan beri insanoğluna tanıtılmış ve geleneksel tıpta yara iyileşmesinden kanser tedavisine kadar uzanan klinik durumlarda alternatif tedavi olarak da kullanılabilen doğal ürünlerden biridir. Bal geleneksel olarak göz hastalıkları, bronşiyal astım, boğaz enfeksiyonları, tüberküloz, hıçkırık, yorgunluk, baş dönmesi, hepatit, kabızlık, basur, egzama, ülser ve yaraların iyileşmesinde besleyici olarak kullanılmaktadır. Balın bileşenlerinin antioksidan, anti-mikrobiyal, anti-inflamatuar, kötü hücrelerin büyümesini önleyen ve kanser karşıtı etkiler gösterdiği rapor edilmiştir. Birçok kanıt, balın diyabetin, kanserin, astımın, kardiyovasküler, nörolojik ve gastrointestinal hastalıkların kontrolünde ve tedavisinde kullanıldığını göstermektedir. Sonuç olarak bal, çeşitli tıbbi amaçlar için doğal bir terapötik ajan olarak düşünülebilir.
ANTİOKSİDAN KAYNAĞI: Minimal işlenmiş bal, flavonoidler ve fenolik asitler gibi birçok önemli biyoaktif bitki bileşiği ve antioksidan içerir. Antioksidanlar vücudunuzdaki hücrelerde birikerek hasara neden olabilecek reaktif oksijen türlerini (ROS) nötralize etmeye yardımcı olur. Reaktif oksijen türlerinin yarattığı hasar erken yaşlanma, tip 2 diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi durumlara katkıda bulunur.
ŞEKER YERİNE BAL: Bal, diğer basit şeker türleri gibi kan şekeri seviyenizi yükseltse de içerdiği antioksidanlar, metabolik sendrom ve tip 2 diyabete karşı korunmaya yardımcı olabilir. Araştırmacılar balın, iltihabı azaltan ve kan şekeri düzenlemesini iyileştiren bir hormon olan adiponektin düzeylerini arttırabildiğini bulmuşlardır. Ayrıca günlük bal tüketiminin tip 2 diyabetli kişilerde açlık kan şekeri düzeylerini iyileştirebileceğine dair kanıtlar da vardır. Bununla birlikte, bal diyabetli kişiler için rafine şekerden biraz daha iyi olsa da, insanların bunu ölçülü bir şekilde tüketmesi gerekir. Bazı üreticilerin balı sade şurupla sulandırdığını bilmek de önemlidir. Bu nedenle baldan fayda sağlanmak isteniyorsa mutlaka güvenliğinden emin olduğunuz gerçek bal satın almalısınız.
KALP DOSTU: Yapılan bir incelemeye göre bal, kan basıncını düşürmeye, kandaki yağ düzeylerini iyileştirmeye, kalp atışını düzenlemeye ve sağlıklı hücrelerin ölümünü önlemeye yardımcı olabilmektedir. 40 yaş üstü 4.500'den fazla kişiyi kapsayan bir gözlemsel çalışmada, orta derecede bal alımının kadınlarda yüksek tansiyon riskini azalttığı belirlenmiştir. Kemirgenlerde yapılan bir araştırma balın, kalbin oksidatif strese karşı korunmasına yardımcı olduğunu göstermiştir. Ham bal tipik olarak arıların ürettiği bir reçine olan propolis içerir. Propolis, kolesterol ve trigliserit düzeylerini iyileştirebilmektedir.
YANIK VE YARA İYİLEŞMESİNİ DESTEKLER: Bal ve yara bakımı üzerine yapılan 26 çalışmada, balın kısmi kalınlıktaki yanıkların ve ameliyattan sonra enfeksiyon kapmış yaraların iyileşmesinde etkili olduğu bulunmuştur. Ancak ciddi bir yanık varsa evde yapılan tedaviler acil bakımın yerine geçemez ve hemen tıbbi yardım alınmalıdır. Araştırmacılar, balın iyileştirici gücünün anti-bakteriyel ve anti-inflamatuar etkilerinden kaynaklandığını öne sürmektedir.
ÖKSÜRÜK KESİCİ: Çocuklarda bal ve öksürük üzerine yapılan çeşitli çalışmalarda, balın öksürük semptomları için ilaçtan daha etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca öksürük süresinin azaltılmasına da yardımcı olabilmektedir. Başka bir incelemede, öksürüğü olan çocukların yanı sıra ebeveynlerinin uyku kalitesini de artırabileceği belirtilmiştir. Ancak botulizm riski nedeniyle 1 yaş altı çocuklara asla bal verilmemelidir.
BEYİN DOSTU: Araştırmalar balın antidepresan ve anti-anksiyete gibi saplık yararları olabileceğini öne sürmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda balın hafıza bozukluklarını önlemeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.
MİDE-BAĞIRSAK DOSTU: Kanıtlar balın, gastroenterit ile ilişkili ishal gibi mide-bağırsak sistem rahatsızlıklarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.