“Kadına yönelik şiddetteki artış endişe verici” | Güney Gazetesi Mersin

“Kadına yönelik şiddetteki artış endişe verici”

Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu sözcüsü İlksen Sorguç Dinçer, Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu olarak yapmış oldukları çalışmalarda “Pandemi, koronavirüs, sokağa çıkma kısıtlamaları ve infaz yasası sonrası kadınlar” konusunu değerlendirdiklerini belirtti. Salgın nedeni ile evlerde izole olan kadınların yürürlüğe giren infaz yasasının da etkisiyle daha fazla şiddete maruz kaldığını ifade eden Dinçer, “Kadınlar daha büyük bir tehdit altında” dedi.

“Kadına yönelik şiddetteki artış endişe verici”


Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu sözcüsü İlksen Sorguç Dinçer, Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu olarak yapmış oldukları çalışmalarda “Pandemi, koronavirüs, sokağa çıkma kısıtlamaları ve infaz yasası sonrası kadınlar” konusunu değerlendirdiklerini belirtti.

 

“ÇIKARILAN YASADA KADIN VE ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKI AÇIKÇA İHLAL EDİLDİ”

Yapılan değerlendirmeler hakkında bilgi veren Dinçer, meclisten geçen infaz yasasının

koronavirüs gerekçe gösterilerek acele çıkartıldığını bu nedenle bir çok eksiklik ve hata barındırdığını söyledi. Yaşam hakkı gerekçe gösterilerek acil çıkarılan yasada kadınların ve çocukların yaşam hakkının açıkça ihlal edildiğini anlatan Dinçer, “İnfaz yasasının kesinlikle cinsel istismar ve kadın cinayeti dosyalarında uygulanmaması gerektiği çok sık ifade edildi. Aksi yöndeki uygulamanın bir çok olumsuz sonucunu ilerleyen süreçte göreceğiz. Çıkartılan infaz yasasının ilerleyen süreçte kadınlar ve çocuklar üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olacaktır. Hukuk mücadelesinde birçok kez karşılaştığımız üzere kadınların adalete olan inancı çok düşüktür. Yaşadıkları tüm süreçlerde erkeklerin gerek karakollarda gerekse de yargılama süreçlerinde çok fazla kayırıldığı, haksız tahrik vesaire uygulamalarla almaları gerektiğinden çok daha az cezalar aldıkları bu nedenle şikayetlerinin bir işe yaramadığını düşünmekteydiler. Çıkarılan infaz yasası ile bu inançsızlık daha da büyümüştür. İnfaz yasasının uygulanması ile erkek şiddetinin çok daha fazla artacağını, çocukların yaşamlarını çok açık şekilde tehlikeye atacağını son günlerde yaşanan kadına yönelik şiddet ve cinayetlerle de açıkça görülmektedir” ifadelerini kullandı.

 

“İNFAZ YASASI KADIN VE ÇOCUKARI KORUMAK ÜZERE ÇIKARTILAN BİR YASA DEĞİLDİR”

İnfaz yasasının kadınları ve çocukları korumak üzerine çıkartılan bir yasa olmadığını öne süren Dinçer şöyle devam etti: “Aksine şu korona sürecinde kadınların zaten evlerinde eşleri ile birlikte yaşamak zorunda oldukları ve şiddete uğrama olasılıkları çok daha yüksek olduğundan hayatları daha da tehlikeye atılmıştır. Şu an toplum olarak içinde bulunduğumuz korona süreci nedeniyle kadınların yargıya ve karakollara ulaşımları çok daha güç hale gelmiştir. Ayrıca kadınlar, eşleri ile sürekli olarak aynı evde kalmakta ve şiddete uğramaktadır. Korona süreci nedeniyle tutuklama kararlarının çok nadir durumlarda veriliyor olması, kadınların yaşanan şiddete boyun eğmelerine neden olmaktadır.  Gidecek bir yerlerinin olmadığı düşüncesi de kadınları çaresizliğe itmektedir. Son süreçte kadınların yüzde kaçının şiddete maruz kaldığı bilinmemektedir. Keza sürekli eşleri, babaları, kardeşleri veya kendilerine şiddet uygulayan kişiler ile bir arada olduklarından şikayet etme veya ilgili yerlere başvuruları da neredeyse imkansızlaşmıştır. Bu nedenle daha çok kadına ulaşmak ve yaşadıkları şiddet karşısında gidebilecekleri yerlerin ve ulaşabilecek numaraların çok daha aktif bir şekilde yaygınlaştırılması, ulaşabilirlik için farklı yöntemler uygulanması   gerekmektedir.”