Türk-İran ticaretinde yerel parayla ticaret yapılmalı | Güney Gazetesi Mersin

Türk-İran ticaretinde yerel parayla ticaret yapılmalı

İran hükümetinin ABD Doları’yla alışverişini yasaklayan, altın ve diğer değerli metal ticaretini engelleyen, otomotiv ve otomotiv yedek parça ticaretini sınırlandıran, bu ürünleri İran’a satmaya devam edecek ülke ve şirketlere de yaptırımlar getiren ABD ambargosu Türk-İran ikili ticaretini derinden etkiliyor. 2018 Temmuz ayında İran’da üretimi olan benzer ürünlerden, 1336 kalem ürünün ithalatı yasaklandı.

Türk-İran ticaretinde yerel parayla ticaret yapılmalı


Yasemin TOKLUCU / Röportaj

Bu sayıya 2019 yılı başında 47 kalem daha ilave edildi. Para transferlerinin yapılamamasıyla birlikte Türkiye’nin İran’a gerçekleştirdiği ihracatta ciddi düşüş yaşandı. İran ABD ambargosunun Türk iş dünyasının kanayan yarası olduğunu dile getiren Türk İran Sanayici ve İş adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Perihan Fatih, İran'la ticaret kilidinin açılması için iki ülkenin yerel paraları ile ticaret yapması gerektiğinin altını çizdi. Başkan Fatih, iki ülke arasında 1 Ocak 2015 yılında yürürlüğe girmiş olan tercihi ticaret üzerinde durarak, taviz verilen ürünlerin ithalat ve ihracatının artırılması gerektiğini söyledi.

Başkan Fatih, Türkiye ve İran arasında uzun senelere dayanan tarihsel dostluk ilişkisinin olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu dost ve komşu iki ülkenin ticari anlamda birbirine büyük önem arz ettiği söyledi. Perihan Fatih, İran’ın dünyanın 5. en büyük ham petrol ihracatçısı olduğunu ve 2018 yılında Türkiye'nin ham petrol ihtiyacının yüzde 33,7’lik kısmının İran’dan ithal edildiğini ifade etti. İran’ın, Türkiye ihracatında 19. sırada, ithalatında ise 10. sırada yer aldığını anımsatan Fatih, “İran'ın nüfusu ve alım gücüne baktığımızda, Türkiye için göz ardı edilmeyecek bir pazar olduğu ortada. Özellikle komşu ülke olmanın ve vize uygulamasına gerek kalmadığından dolayı, İranlı turistler için Türkiye, en çok tercih edilen ülke durumundadır. 2017 yılında İran'dan gelen turist sayısı 1.6 milyon iken, 2018 yılında 2.5 milyona çıkmış ve Türkiye'ye gelen turist sayısı olarak İran 3. ülke durumundadır” diye konuştu.

Türkiye’den İran’a yapılan başlıca ihracat kalemlerini tütünler, hijyenik eşyalar, çinko cevheri, otomotiv yedek parça, lif levhalar olarak sıralayan Başkan Fatih, 2018’de Türkiye'den, İran'a 2.39 milyar dolar, 2019’da ise 2.3 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye'nin İran'dan 2018 yılında 6.9 milyar dolar, 2019 yılında ise 3.2 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiğini ifade eden Fatih, ithal edilen başlıca kalemlerin ise etilen polimerleri, işlenmiş çinko, işlenmiş alüminyum, propilen, mineral ve kimyasal gübreleri olduğunu dile getirdi.  

 

“30 MİLYAR DOLAR HEDEFİ TUTMADI”

2018 yılında ikili ticaret hacminin 10 milyar dolar seviyelerine gerilediğinin altını çizen Başkan Fatih,  bu rakamın 2012 yılında 22 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlattı. Başkan Fatih, Türkiye’nin 2019 yılı sonunda İran ile 30 milyar dolar seviyesinde ticaret hacmi gerçekleştirmeyi hedeflediğini anımsatarak, bu rakamın doğalgaz hariç 5.5 milyar dolar seviyesinde kaldığını vurguladı.

 

“AMBARGOLAR İKİLİ TİCARET HEDEFİMİZE ENGEL OLDU”

ABD’nin İran’a uyguladığı ambargo, yaşanan para transferi sorunu ve İran’ın ithalatta bazı ürünlere getirdiği yasakların Türk şirketlerini derinden etkilediğini ifade eden Başkan Fatih, şunları söyledi: “Maalesef, İran'a uygulanan yaptırımlar, İran Meclisini bir takım dahili önlemler almaya zorlamıştır. Bunlardan birisi 2018 Temmuz ayında ülkede üretimi olan benzer ürünlerden, 1336 kalem ürünün ithalatı yasaklanması ve bu sayıya yılbaşında 47 kalem daha ilave edilmesidir. 2017 yılı Türkiye dış ticaret istatistiklerine göre, İran'a en çok ihraç edilen ürünlerin birçoğu bu yasaklanan ürünler listesinde yer almaktadır. Ne yazık ki bu tarz kararlar hayalimiz olan iki ülke arası yılık 30 milyar dolar ticaret hacminin gerçekleşmesinde çok büyük engeller oluşturmuştur ve iki ülke arasındaki ticaret hedefi tutturulamamıştır.”

 

“İKİ ÜLKE ARASINDA İŞ YAPAN FİRMALAR ZOR DURUMDA KALDI”

2012 yılında iki ülke arasında olan 22 milyar dolar ticaret hacminin 2018 yılında 10 milyara gerilediğini anımsatan Fatih, “Masanın diğer tarafına geçip bakıldığında, sonunda senelerdir ambargo ile mücadele eden bir ülkenin belki de kendi üretimi olan ürünlerin ithalatını azaltmayı, dövizin yurt dışına çıkmasını engellemek için bir çözüm olarak düşünmesidir. Bu kısıtlamalar, iki ülke arasındaki iş yapan firmaları zor durumda bırakmaktadır” şeklinde konuştu.  

 

“AKREDİTİFLER GERİ ÇEVRİLİP, İPTAL EDİLDİ”

İki ülkenin ticaretini etkileyen en önemli sorunların başında bankalar üzerinden swift transferlerinin durdurulmasının geldiğinin altını çizen Perihan Fatih, “Bildiğiniz üzere Kasım 2018 tarihinden itibaren, İran ile yapılan ticaretlerde swift transferleri tamamen durdurulmuştur. İran vatandaşı veya çifte vatandaşlığı olup, İran ile iş yapan şirket sahiplerinin birçoğunun, Türkiye'de olan şirketlerine bağlı banka hesapları kapatılmakta, ya da kısıtlamalar getirilmektedir. Ne yazık ki ambargo listesinde olmayan gıda ve ilaç için bile bazı bankalarda açılan ve kabul edilen akreditifler uzun süre bekledikten sonra geri çevrilip ve iptal edilmiştir” ifadelerini kullandı.  

 

“TAVİZ VERİLEN ÜRÜNLERİN İTHALATI VE İHRACATI ARTTIRILMALI”

İran'la ticaret kilidinin açılması için iki ülkenin yerel paraları ile ticaret yapılması gerektiğinin altını çizen Başkan Fatih, gereken adımların yetkiler tarafından bir an önce atılması gerektiğinin altını çizdi.

Fatih, iki ülke arasında 1 Ocak 2015 yılında yürürlüğe girmiş olan tercihi ticaret üzerinde durarak, taviz verilen ürünlerin ithalat ve ihracatının artırılması gerektiğini söyledi.

 

“İŞ PARTNERLERİNİZİ İYİ SEÇİN”

Başkan Fatih, Türk iş adamlarına, İran pazarında yapmak istedikleri ticaret kalemleri hakkında detaylı araştırma yaparak, gümrük mevzuatlarını güncel olarak takip etmeleri ve iş yaptıkları partnerlerini dikkatlice seçmeleri konusunda uyarıda bulundu.